Dikkatli baktığımızda, sağlığımız, sosyal ve iş hayatımız, ilişkilerimiz hepsi birbirine paralel çalışır. Bir tanesinde kural ve işleyişi çözümlediğimizde , diğerlerinde de yolu kolaylıkla görebiliriz.
Hastalandığımızda ilaç, fiziksel belirtileri giderirken, temelde yatan problem bulunmadık ve çözülmedikçe, bazen aynı bazen farklı şekillerde tekrar ortaya çıkar. Bu hayatlarımızda da böyledir.
Bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsak ki bu elimize aldığımız somut çıktılarda net olarak görünür. Hedefimiz sağlam bir fizibilite ve en çekirdekten onarmaya başlamak olmalıdır.
Bu kişiler için de böyledir, işletmeler için de… Aksi takdirde yaptığımız her hamle, damlayan kanı siler fakat yaranın kendisini kurutmaz.
Toplum olarak da durum farklı değildir. Toplum büyük resmi yansıtırken, toplumu oluşturan bireyler yapbozu oluşturan parçalardır. Günün birinde daha aydınlık, daha refah bir toplum hayal ediyorsak eğer ki, onarmaya en çekirdekten başlamak, mikro düzeyde bilinçleri dönüştürmek şarttır.
Sorunu çok insan görürken, çözüme çok az insan odaklanır. Suçlamayı da severiz en kolayıdır çünkü. Fakat düşünsenize biz değişmediğimiz sürece neyin değiştiğinin önemi olur mu?
Siz söyleyin, semptomu mu kaldıralım, yarayı mı onaralım?