Oldum olası klişe günleri hiç hazzetmedim. Ne senede bir gün anneler günü olabilir, ne babalar günü, ne de sevgililer günü.

Emeklerin zayi olmadığı, sevginin anlamlandığı, kıymetinin bilindiği her gün özeldir.

Yılın geri kalan günlerindeki özensizlikleri örtmeye yeter mi bir gün? O bir günde ziyaretler yapılır, boy boy fotoğraflar paylaşılır, hediyeler havalarda uçuşur.

Herkes o günlerde sevgi pıtırcığı oluverir. Elbette sevgi olsun, hediyeler alınsın. Bunlar alana da verene de mutluluk katar. Ama neden bir güne preslensin.

Öyle tahmin ediyorum ki firmalar yıllık ciro hedeflerini planlarken, bu özel günleri incelikle hesaplıyorlardır. Nasıl bu kadar kolay hep birlikte aynı davranışları sergileyebiliyoruz? Bu kadar kolaysa, neden daha hayati durumlarda bunu gerçekleştiremiyoruz? Bilinçlenme gibi mesela.

Bir de annesini yitirmiş veya bir sebeple annesinden ayrı kalmak zorunda olan çocuklarımız. Annesizler günü de ilan ederseler mi dengelenmiş olur durum? Veya maddi gücü yeterli olmayıp hediye alamayan çocuklarımız. Hediye alan seviyor da, almayan sevmiyor mu?

Bizler ki, eskiden birisinin canı çekerse diye, sokakta bir şey yememeye dikkat eden nesillerdik…

Kan kusturulup, kızılcık şerbeti içmiş gibi görünmeye alıştırılmış kadınlarımızın , kana kana kızılcık şerbeti içtiği güne kadar, yılda bir kurulan platformlar, atılan naralar, dağıtılan çiçekler de hiçbir anlam ifade etmiyor benim için.

Tıpkı geçim sıkıntısı içinde, kelle koltukta görevini yapmaya çalışan öğretmenlerimizin, yılda bir kutlanan öğretmenler günü gibi. Ta ki mutlu anneler, mutlu öğretmenler, mutlu çocuklar yetiştirene kadar da hiçbir anlam ifade etmeyecek.

Çok şey değil aslında istediğim. Sahici olalım. Ya olduğumuz gibi görünelim ya da göründüğümüz gibi olalım. Olduğu gibi görünene saygı duymamamız mı gözümüzü korkutan?

Buradan anneme de mesajım ulaşsın;

“Annecim, ben bu düzene dahil olmamayı seçiyorum. Seni bir gün değil her gün seviyorum. Fidan diktim ikimiz için.

Öyle gösterişsiz. Hediye de almadım. Ancak umut olabildiğim, olabileceğim tüm yürekler sana armağan olsun.

Tüm zorluklara rağmen, beni hayata getirdiğin, hayatta her şeye rağmen onurlu kalabilmeyi öğrettiğin için, tüm emeklerin için, varlığına teşekkür ediyorum.”

Anneler günü değil de, tüm anneler kutlu olsun !

Sahici aydınlıklara umutla ve sağlıcakla…

Şuraya da küçücük bir soru bırakalım. Kapitalistleştirebildiklerinden misiniz? Kapitalistleştiremediklerinden mi?