Siyasi partiyseniz, oyunu kuralına göre oynamak zorundasınız.
Hatırlayanlarınız vardır,
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz ay Mersin’de yaptığı konuşmasında, “Yeni bir siyaset anlayışını, olgun bir siyaset anlayışını, halka hesap veren bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Yerel yönetimlerden başladık ve biz bunu büyüteceğiz. Hesap verilmeyen ortamda hesap vermeye hazırız ve talibiz” demişti.
Kılıçdaroğlu ayrıca, her konuşmasında halkı kucaklayan, refaha kavuşturan bir iktidar müjdeliyor.
Peki…
Teşkilatları, diğer adıyla parti örgütü bu mesajı nasıl anlıyor?
Tabi ki, pratik adımlar atan, ağlayanı, inleyeni duyan, gören CHP yöneticiler de var.
Ama diğer tarafta, kendi aralarında çekişmekten, yerelde muhalefet yapmaya fırsat bulamayanlar da yok değil!
Mesela CHP Osmangazi örgütü.
Son bir yılda,
Bursa’da dişe dokunur; AK Parti’nin yanlışını görüp kamuoyuna duyurduğunu, Osmangazi Belediyesi’nin vatandaşa vaatte bulunup yapamadığı icraatlarını gündeme getirdiğini hatırlayan var mı?
Muhalefetin parıltısı, il ve ilçe başkanının o ilde, ilçede tanınabilirliğiyle ortaya çıkar.
Sadece Osmangazi ilçesinde araştırma yapsak, CHP Osmangazi ilçe başkanının adını kaç kişi bilir?
Evet, gerçekten kaç kişi tanır!
Kemal Bey, iktidara yürüyoruz, geliyoruz diye avazı çıktığı kadar haykırıp Anadolu’yu gezsin dursun!
CHP Osmangazi ilçe Başkanı Metin Yılmaz, teşkilatına üye kazandıranları yok saydığı gibi, çiçeği burnunda üyelerin üyeliklerini acayip gerekçelerle onaylamıyormuş.
Türkiye ilginç süreçlerden geçerken CHP, AK Parti’nin algı operasyonları ile öcü gibi gösterilirken, iki yıl önceki kongrede Osmangazi ilçe başkanlığına aday olan Cengiz Çelikten’in, gecesini gündüzüne katıp, partiye kazandırdığı 3 bayan üye ve daha niceleri “tek kredi kartından aidatları ödendi veya çok gülünç gerekçelerle ret” edilmiş.
Çelikten, “ben aday oldum, kaybettim, buraya kadar, hesap adamıyım, amacım kendi ismimi pazarlamak” gibi bir düşünceye sahip olmadan CHP’ye vatandaşları ikna ederek üye yapmaya çalışırken, Osmangazi ilçe Başkanı Yılmaz’ın kotasıyla karşılaşmış.
Daha üzücü olan ise Metin Yılmaz’ın, Çelikten’i potansiyel güç, rakip, aday gördüğü için, yapılan üyelerin yarın kendisine güle güle diyeceği kaygısı!
***
Başka bir iddia da yapılan üyelerin ret edilmesinin gerekçeleri, mahalle temsilcisinin tanımaması.
Şimdi merak ediyorum,
CHP Osmangazi’nin kaç mahalle temsilcisini Bursalılar tanıyor?
Mesela kaç tane mahalle temsilcisi semtlerindeki sorunları bugüne kadar ilçeye taşımışlardır?
Veya…
İlçenin üt düzey yöneticileri de Bursa’yı yönetenleri titreten kaç tane eyleme imza atmıştır?
Düşünsenize, Osmangazi’de bir ilçe yöneticisi partiye üye olan bir yurttaşın fotoğrafına bakıyor ve tipini beğenmediği iddia ediliyor. Bu ilçe yöneticisinin üzücü hareketine, bazı yöneticiler haklı olarak karşı çıkıyor, tepki gösteriyor.
Aman Allah’ım, adam partisine vatandaşı üye yapmak için çırpınıyor, bu kişilere CHP’yi allayıp, pullayıp anlatıyor, iddialara göre üyelikler kabul edilmiyor.
Sormak istiyorum, Cengiz Çelikten ve ekibi böyle bir süreçte insanları partiye kazandırmak için çaba gösterirken, üyelikleri ret edilenlerin yüzüne nasıl bakacaklarını Osmangazi ilçe Başkanı Metin Yılmaz hiç düşündü mü?
Beyler ve bayanlar, hala hizipçilik, hala küçük olsun benim olsun mantığıyla mı siz bu ülkeyi yönetmeye talip olacaksınız?
Kemal Kılıçdaroğlu vatandaşı kucaklayan politikalar üretmeye çalışırken, CHP Osmangazi’de partiye kazandırılanlar siyasette kabul görmeyecek şekilde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmayacak şekilde yok sayılıyor.
Açıkçası böyle gelişmeler yaşanırken, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın tavrını merak ediyorum.
Diğer yandan, CHP Bursa’nın vekillerinin ‘bize üye lazım değil’ telaşına kapılanlardan haberleri var mıdır acaba?
Osmangazi’de dağ gibi sorunlar varken, trafik başımıza bela olmuşken,
CHP Osmangazi ilçe başkanı ve bazı yöneticilerin kendi içinde çekişme ve koltuk kavgası yaşamaları, muhalefet yapmayı ıskalamaları, fedakarlık yapanları hayal kırıklığına uğratıyor.
Sahi ne diyordu Kılıçdaroğlu, halka hesap veren bir siyaset anlayışı!
İktidara gelmek için çırpınan Kemal Bey, teşkilatında neler olup bittiğini de görüp, gereğini yapmak zorunda.
Tabi Bursa’daki milletvekilleri yaşananları kendisine doğru düzgün aktarırlarsa!