En büyük kazanç, garibanın, düşkünün, yetimin feryadını duymak olsa gerek.

Geçtiğimiz hafta Osmangazi ilçesindeki Kiremitçi cami önünde, çınar ağacının dibinde, ne mabedin imamının, müezzinin farkına varamadığı ne de muhtarın sen burada ne yapıyorsun deme zahmetinde bulunmadığı 60 yaşındaki Berrin Çardak’ın dramını gündeme getirmiştim.

İlk etapta Valilik bir adım attı, Çardak’a erzak ve bir miktar para yardımında bulunuldu.

Mesela,

Bazı yardımseverler, kadıncağızın su faturasını ödediğine şahidim.

Başka neye ve nelere şahidim…

Pandemi sürecinde onlarca duyarlı faninin yüzlerini görmedikleri, bir anda fakirleşenleri mutlu ettiklerine.

***

Sadece bir kişiden bahsedeceğim.

Maksem’den yola çıktığında Muradiye’yi nasıl bulacağım diye endişelenmeyen,

Zafer mahallesinin her sokağında, kıraathanesinde anısı olan,

Namık Kemal Mahallesi’nin efsane muhtarı, gönüllerde taht kuran Necmettin Geniş’in alkışladığı,

‘Bursaspor’un derdine deva Vakıfköy’dür’ diyerek, yeşil beyazlı takıma harbiden sahip çıkan,

Hani şu bizim Refik Özen’den, yani AK Parti Bursa milletvekili Özen’den bahsediyorum.

Bu şehrin sokaklarında inleyenlerin, sızlayanların elinden tutan, “zekat müessesi düşkünleri fakirlikten kurtarma operasyonudur” bilinciyle hareket eden Özen, Berrin Çardak ve daha onlarcasına sevinç gözyaşları döktürdüğüne şahidim.

Şu bir gerçek ki; İnsan, insanı, insanda tanıyor.

Bir kere daha dile getireyim; şu zor günlerde, çaresizlikten dolayı gözyaşı dökenlerin, bir anda sevinçten ağladıklarını gördüm.

Evlerinin, işyerlerinin kiralarının, elektrik, doğalgaz ve su faturalarının ödendiğinin haberini aldıklarında, insanlığın düştüğü yerden kalktığına şahit oldum.

Hele şu bizim Mustafa Altıner’in gece gece elinde listeyle mutluluk dağıtması yok mu, nasıl anlatsam, nasıl tarif etsem bilemedim.

Yapacağım tek şey şu; uzat o pak anlından öpeyim, gülüm.

Mutluluk bu işte Kamil, öyle masaların arasında konsomatris gibi gezerek olmuyor bu işler.

Kapının önündeki feryadı göreceksin. Kuşları, köpekleri, kedileri, çevreye atılan çöpleri, ibadethanenin etrafında uyuşturucu kullananları. Yazılandan, çizilenden rahatsız olmayacak, ders çıkaracaksın.

Dolayısıyla… 

Bayramdan bayrama mutluluk olmaz. Mutluluk, atılan adımlarda saklı, o zaman kaldır başını, insanlıkta diren.

Şunu da ekleyeyim.

Artık,

Berrin Çardak’ın özel hastaneye olan borçlarını ödemek için çektiği kredi, fatura, kira borcu kalmadı, ödendi.

Daha ne diyeyim, mutluluk işte bu.

İster ‘Özen’in, isterse mezara girmeden usulca doğrulun…