Her ay ihracat rakamları açıklanıyor; büyüme, artış sevindirici.
Türkiye ne kadar çok ticaret yaparsa, paralelinde üretim de artıyor, döviz girdisi oluyor.
Ülkemiz ekonomik anlamda kalkınıyor. AK Parti iktidarı, özellikle ihracat yapan girişimcileri gördüğümüz, bildiğimiz kadarıyla hareket alanlarını genişletmek için çaba sarf ediyor.
Hatırlatmak isterim,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan pandemi sonrası, “yatırım, istihdam ve ihracata dayalı ekonomik model” açıklamıştı.
Bu yıl sonu ihracattaki gelir hedefi 250 milyar dolar olarak bekleniyor.
Tabi bu topraklarda üretilen ürünler yurtdışına uçak, gemi, tren ve genelde lastik sayısı fazla olan tır ve kamyonlar tarafından taşınıyor.
Her gün olmasa da, her ay ülkemizin batı çıkışı olan özellikle Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala sınır kapılarında tır kuyruklarıyla ilgili haberler yapılıyor, şoförlerin çilesi gündeme getiriliyor.
Ama asıl sorunun Bulgar’dan kaynaklandığını, bizim kapılarımızdaki işlemlerin tıkır tıkır işlediğini de belirtmeliyiz.
***
Geçtiğimiz gün Bursa Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin konuğu ESA Lojistik ve Gümrükleme Müdürü Erdi Altıntaş, ekip arkadaşı Yaşarcan Koyuncu oldu.
Moderatörlüğünü dernek başkanı Nurullah Nuri Yavuz’un yaptığı toplantıda iki genç isim, sektörle ilgili bizleri bilgilendirdi.
Düşünsenize,
Ürettiğinizi, sattığınız malınızı en çabuk şekilde yerine ulaştırmak için, belki de yüzünü hiç görmediğiniz tır şoförlerinin üstün gayret göstermesini bekliyorsunuz.
Ancak hem yurt içinde, yanı sıra sınır kapılarında yaşanan sıkıntılar, çok büyük sorunları da beraberinde getiriyor. Tabi bu memnuniyetsizliklerle birlikte müşteri kaybına yol açıyor.
İhracattaki artışla ilgili iktidarın en tepesindeki isimler, sevinçlerini sürekli kamuoyu ile paylaşıyor.
Gelin görün ki,
Yurt içinde yeterli altyapı olmamasından, yani tır parkları ve şoförlerin en tabi ihtiyaçlarını giderecekleri duş, tuvalet, yemek ve dinlenebilecekleri yaşam alanlarının yetersiz olması, büyük sıkıntılara yol açıyor.
Mesela ESA’nın Müdürü Erdi Bey, yaşanan bu basit gibi gözüken sorunlardan dolayı yabancı tır şoförlerinin isteyerek değil, mecbur kaldıkları için ülkemize giriş yaptıkları, yollarımızı kullandıklarını belirtirken; yurt dışındaki konforlu park alanlarına, sosyal tesislere dikkat çekti.
Hakikaten çok şaşırtıcı,
İhracatla övünen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere, diğer sorumlu bakanlıklar, taşımacılık sektöründen yükselen feryatları duyamamaları ilginç.
Mesela, Kapıkule ve Hamzabeyli’deki keyfi Bulgar zulmüne Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun bir an önce el atması gerekiyor.
Bursa gibi sanayisi güçlü, beraberinde ihracatı parmakla gösterilen şehrin NOSAB sanayi bölgesindeki tır parkının yetersizliği ile birlikte yaşanan bazı sorunlar, bir çuval inciri mahvediyor.
Türkiye’de iktidar adeta üretim, istihdam ve ihracat artsın diye seferberlik ilan ediyor ama rekabetin arttığı bir dünyada,
Özellikle Avrupa adasına yapılan sevkiyatlarda yaşanan sıkıntıları, kendi ülkemizdeki lojistik altyapı eksikliğinin ıskalanması ekonomik kayıp olarak hanemize yazılıyor.
Bunun için de,
Bulgaristan tarafında yaşanan sorunların ortadan kaldırılması için diplomatik adımlar atılmalı.
Ve…
Dünyada lojistik anlamda da yerimizi almak; ürettiğimizi, sattığımız ürünleri sahibine teslim edebilmek için daha ciddi adımlar atılmalı.
Çünkü
Geçtiğimiz Temmuz’da tır parkı olmadığı için Karadeniz sahil yolu üzerinde bekleyen tırların üzerine kayalar düşmüş, 1 şoför ölmüştü.
Bu aksta böyle skandallara son vermek, cam gibi yolları olan Türkiye’nin; parmakla gösterilen, tırların konakladığı, şoförlerin şaşkına döndüğü tesislerimize bir an önce kavuşmalıyız.