Eğer susarsan, görmezsen, duymazsan sıkıntı yok.

O zaman, talan edenlerle de, iş takipçileriyle de, teyemmüm taşçı artistlerle de, tacizcilerle de iyi ilişkiler içinde oluyorsun!

Mesela tuzu kuru, patronu Nilüfer’de kupon binalar yapan, 10 milyonluk daireler satarken gıkı çıkmayan köşe yazarı, algıcı, bazen demokrat, bazen devrimci, bazen Kemalist geçinir. Ama etraflıca baktığında tuzu kuru olduğunu anlar, ayın sonunu getiremeyenlere karanlık olan dünyanın bu şahıslara aydınlandığını görürsün!

Dolayısıyla ilişki yumağına ve çamura yatanlara iyi bakmak lazım, Kazım!

 Başınızı kaldırdığınızda,

Bursa’ya nereden girersen gir, bakarsan bak karşımıza utanç abideleri Doğanbey TOKİ çıkıyor.

Hani şu Ulu Cami’ye, Osman ve Orhan Gazi’ye gözyaşı döktüren, Erdoğan Bayraktar’ın vizyona koyup Recep Altepe’yi devre dışı bıraktığı filmin sonunda ortaya çıkan utanç abideleri.

Şimdi bu ruhsuzluklarla ilgili Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, sanki bu kentte siyaset yapmamış, sanki o dönemde Türkiye’de yaşamıyormuş dalgınlığı, şaşkınlığı içinde itirafta bulunuyor.

Tıpkı, Bursa’ya çok zaman kaybettiren, kocaman bir hata olan Hakan Çavuşoğlu’nun, yerleştirdiği, teyemmüm taşçı şovmen Ali Mollasalih’i de sonradan fark etmesi gibi!

***

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun BAOB'da Kentsel Dönüşüm Panelinde konuşan Başkan Yılmaz, “Doğanbey TOKİ’de iyi niyetli atılan 0,50 emsal yanlış yorumlandı, hatalar yapıldı” demiş.

Oktay Bey, Bursa’da hatalar yapılırken çıkıp niye haykırmadınız, kralın çıplak olduğunu dile getirmediniz?

Size Allah’tan başkasının engel olamayacağınızı bildiğiniz halde, elinizden tutan, zincire vuran mı vardı?

Şimdi kalkıyor, hatalar yapıldı diyorsunuz.

Doğanbey TOKİ için kazma vurulduğunda, katlar yükselmeye başladığında siz Paraguay’da mıydınız?

Aradan neredeyse 17 yıl geçmiş Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, baklayı ağzından çıkarıyor.

Vizyon ve misyon hakikaten çok önemli. Yılmaz’ın etrafını saran sözde hemşeri derneklerine bir bakın Yaradan aşkına, birçoğu inşaatçılık yapıyor, bina yapayım, kolay para kazanayım derdindeler!

Muş’ta, Ağrı’da, Erzurum’da, Bitlis’te nüfus azalmış, hayvancılık bitmiş, üretim yerlerde sürünüyor derdinde olmayan falanca dernek yöneticileri, doğdukları şehirleri kalkındırmak gibi bir düşünceleri yok!

Varsa yoksa bina, apartman ve kentsel dönüşüm avcılığı!

Bakalım,

Yıllar sonra Doğanbey TOKİ çıkışıyla itirafında  bulunan Oktay Yılmaz’ın, “Bursa aşırı şekilde büyüyor, doğu illerinden göç alıyor,  kocaman bir felaketle karşı karşıyayız. Yıldırım’dan başlayıp tersine göçü özendirmeliyiz. İlçemizde konuşlanan dernek yöneticilerini de göreve davet ediyorum” diyerek ezber bozan çıkışı olacak mı? Böyle bir eyleme cesaret edecek mi?

Ne dersiniz Oktay Yılmaz, böyle bir adım atar mı, atabilir mi?

Asıl Mesele, vatandaşı kentsel dönüşüm için ikan etmenin yanında, batı kentlerini büyütmemekten geçiyor.

Rantı, katı, şöhreti, makamı bir kenara sıpıtıp atarak.

İkna “yüzyılını” misyonunu, vizyonunu yakalamak için Musa olmak çok zor değil, toprak olmanın kaçınılmaz olduğu şu fani dünyada, betonlaşmayı elinin tersinle itmek gerekiyor, Başkan Yılmaz

Not: Bursa’da Alinur Aktaş’ı sabah akşam basın açıklamalarıyla eleştirerek gündeme gelen İYİ Parti’nin eski il başkanı, şimdinin milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun, Bursa için kocaman bir kayıp ve hata olan.  Uludağ’ı 12 ay turizme kazandıracağız sözünü verdiği halde ölü taklidi yapan Hakan Çavuşoğlu’nu eleştirememesi,  tek kelime ederek ismini zikretmemesinin sebebi hikmeti nedir?

Böyle bir soru sormak hakkımız olduğunu düşünüyorum.

Nasip olursa bu konuyu ele alacağız.