Yolsuzlukla ilgili hukukçular şöyle diyor,

“Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma, yasaya, kurala, yönteme aykırı iş yapma.”

Dahası var,

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını hiç etme, iyi niyeti suiistimal, vatandaşın parasını cebe indirme, şımarma ve güç zehirlenmesi.

Yasada, kanunda bu utanmazlıkların karşılığı hapis cezası.

Sosyal medyadan paylaşımlar yapmaya başlayan Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker, yolsuzluk işlerine bulaşan Cumhurbaşkanı danışmanı Serkan Taranoğlu'ndan bahsetmişti. Olay büyüdü, duyarlı medya işin üzerine gitti sonrasında Erdoğan, bu şahsı görevden aldı, makamın kirlenmesine müsaade etmedi.

Yakına, Bursa’ya gelecek olursak…

2018 seçimlerinde AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nun ekibinden olan, dernekler aracılığı ile algı oluşturan Mehmet Fidan, sonrasında bu koşturmasının, didinişinin mükafatını Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Sağlık Daire Başkanlığı koltuğuna oturarak buldu.

Günler ayları kovaladı,

Güç zehirlenmesine uğrayan Fidan’ın mezarlıklarda yolsuzluk yaptığı ortaya çıktı, bu kişi görevden alındı. Yaşanan rezillikle ilgili Teftiş Kurulu inceleme başlattı. Ve Mehmet Fidan’ın yolsuzluk yaptığı tespit edildi. 500 bin lira ceza kesildi.

Ne güzel dimi!

Kes cezayı ama hesap sorma, işin üzerine gitme.

Sanırım bu olay şehrimize yeni gelen Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın gözünden kaçtı. Ama savcı beyin gereğini yapacağından hiç kuşku duymuyorum.

Bu arada,

Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzluk yaptığı ortaya çıkan Mehmet Fidan’la ilgili muhalefet de ne hikmetse sessiz, refleksiz. 

Hatırlayanlarınız vardır, İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Emek’ten Bursa Şehir Hastanesi metro hattı için diğer şehirlerdeki emsal örneklere göre, kilometre olarak 600 milyon TL daha fazla ödeme yapılacağını ileri sürmüş, kamunun hakkını sonuna kadar savunacaklarını söylemişti.

Türkoğlu gibi birinin, hele Bursa’da mezarlıklarda yolsuzluk yapıldığını duymaması mümkün değil.

CHP İl Başkanı İsmet Karaca da bu rezillikle ilgili sessizliğini koruması, temiz siyaset, temiz şehir ve ülke vaadinde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sloganlarıyla örtüştüğünü söyleyemeyiz.

Gelecek Partisi İl Başkanı Alpaslan Yıldız’a böyle bir soru yöneltmeye gerek yok. Beyefendi, küflü, paslı, kokulu işlere bulaşma derdinde değil!

DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz’ün böyle bir olaydan haberi var mı acaba?

Daraltılmış Gökdere yolunda miting sonrası kamuoyuna teşekkürlerini sunan,

Yolsuzluğa, rüşvete, Türk halkının “hakkının” hele ölü, acı, keder feryatları arşa yükseldiğinde yumruklarını sıkan MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Cemil Aydın ile Muradiye Camii avlusunda fotoğraf çektiren Hidayet Vahapoğlu,

Aynı hassasiyeti göstererek, seçildikleri şehirde yaşanan acayipliklerin de üzerine gitmeyi düşünebilecekler mi?

***

Haberiniz var mı beyler ve bayanlar,

Mehmet Fidan’a yolsuzluktan dolayı görevden el çektiriliyor ama o, Merinos’ta kendisine tahsis edilen odada oturup, daire başkan maaşını almaya devam ediyor.

Ve mezarlıklarda yolsuzluk yapan Fidan, hala yetimlerin hakkı olan kurumun gölgesinde ikamet ediyor, Hakkı!

Sosyal medyadan kol saatini göstererek 12 Eylül paylaşımı yapan, Bursa’da yaşanan utanmazlıklarla ilgili kılını bile kıpırdatmayan, düşünmekten çok, düşünmemenin, itiraz etmemenin daha insani olduğunu sanan Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut’un, bir dahaki konferanslarının konuğu Mehmet Fidan olabilir!

Davetliler listesine de, Hakan Çavuşoğlu’nu ekleyebilirler.

Sahi CHP’nin ve İYİ Parti’nin Bursa’daki vekilleri, neden bu mezarlık mevzularına bulaşmazlar, yoksa ölümden mi korkuyorlar?

Ne acayip bir süreçten geçiyoruz ey Rabbimiz.

Riyakarlık, dalkavukluk meslek olmuş, yolsuzluk yapanlar itibar görüyor, düğünlerde, cemiyetlerde, unvanlarıyla anons ediliyorlar.

Bir tane kulun da kalkıp, hop ne oluyor bile demiyor…

Anlaşılan Ebu Cehil ölmemiş anne.

Toprağa gömülen “vicdan ve ahlak” olsa gerek.

Hz. Peygamber’in şu sözüyle bitirelim,

“Kıyamet yaklaştığı zaman insanlara öyle aldatıcı yıllar gelecek ki, o zaman yalancılar doğrulanacak, doğru sözler de yalanlanacaktır. O zamanda hainler güvenilecek, güvenilir olanlar da ihanetle suçlanacaktır.”