Eylül’de,

İktidarın kontrolündeki EPDK, mesken abonelerine yüzde 20, sanayide kullananlara yüzde 50, ticarethanelere ise yüzde 30 artış yapmıştı.

Elektriğe yapılan zammın acısı çok fena çıkmaya başladı.

Öyle ki, dükkan kirası kadar esnafa elektrik faturaları geliyor.

Her türlü önlemi almalarına rağmen aileler evlerine, dairelerine gelen 300 ile 400 arasındaki şokla karşılaşıyorlar.

Geçen gün  Bursa'nın Demirtaş Organize Sanayi’de iplik büken bir işletmeci, 94 bin lira fatura geldiğini söyledi. Önceki ay gelen rakamın 45 bin olduğunu belirtti. Başka bir acıyı da ilave etti, “aynı işi yaptığım onlarca meslektaşım makinaların şalterini indirdi. Çünkü maliyetleri karşılayamıyor, elektrik faturalarına çalışmak zorunda kalıyorlar. Bizim elimizde de yetiştirmemiz gereken 15 günlük sipariş kaldı.”

Kiminle konuşsam ah, vah diyenlerle karşılaşıyorum.

Abartmadan söylüyorum, gerçekten durum vahim.

Felaket tellallığı yapmıyorum ama ortada kocaman bir gerçek var.

Göreceksiniz, bu kış çok zor geçecek.

Sebebi malum,

Önceden kullandıkça mutlu olduğumuz, şimdi başımıza bela olan doğalgaz daha fazla yanmaya başlayınca, fatura ateşi birçok haneyi yakacak; dolayısıyla işyerleri kapanabilir, iflaslar yaşanabilir.

Geçen gün esnafa ucuz kredi verileceği duyuruldu.

İnanın bataklığa saplanan ticarethane sahipleri bu kredileri iş hacmini genişletmek için değil, önceden de olduğu gibi borçlarını ödemek için kullanacaktır.

Çünkü…

Girdi maliyetleri artıyor. Üretici olmayanlar rafına koyduğu ürünün etiketlerini sürekli değiştirmek zorunda kalıyor. Bu da tüketimi azaltıyor. Alım gücü gittikçe düşüyor.

Öbür tarafta ise üretim yapanların başında daha fazla püsküllü bela var. Elektrik ve doğalgaza yapılan  varan artışlar, maliyetlerin artmasına neden oluyor. Sonrası belli; mesailer azalıyor, işçi çıkarmalar vs kaçınılmaz bir gerçek. 

Düşük faizli krediler vererek piyasayı rahatlatacağını, insanların yüzünü güldüreceğini düşünen AK Parti iktidarı, hala karşısında duran maliyetleri, girdileri düşürecek hamlelerin olduğu fotoğrafı görmemekte inat ediyor.

Allah bizim sonumuzu hayretsin ama başörtüsü tartışmaları ile gündemin değiştirildiği bu ülkenin asıl sorunu; çiftçinin, esnafın, emeklinin, asgari ücretlinin ve sanayicinin kabusu olan zam furyası ve hayat pahalılığı.

Bir arkadaşımın sözüyle bitireyim, “Bizim devletimiz hep 18 yaşında ama dalkavuklar ve her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söyleyen riyakarları, gerçekleri söylememekte ısrarcıları görünce utanıyorum.”

Vesselam…