Görünmeye bela ile birlikte, gözle gördüğümüz, kokladığımız, Bursa’nın birçok bölgesini ablukası altına alan pis hava.

Sanki 20 yıl öncesini yaşıyoruz!

Kestel’de başlayan, Gürsu, Yıldırım’ı avucunun içine alan, sonra Osmangazi’ye ulaşan, oradan Nilüfer’e doğru uzanan kömür kokusu celladı ve zehir soluduğumuz duman!

Ölümü gösterip, sıtmaya razı olun diyorlar. Bir yanda virüs, diğer tarafta azot, mazot ve evlerin bacalarından çıkan duman!

Ne diyor rahmetli Ahmet Kaya:

“Üstüm başım toz içinde

Önüm arkam pus içinde

Sakallarım pas içinde

Siz benim nasıl yandığımı

Nereden bileceksiniz.”

Dün gece, bu şehrin varoşlarından olan, boş araziye kentsel dönüşüm yapmayı akıl eden Osmangazi Belediyesi’nin umursamadığı Papazçeşme’de çektiği bir fotoğrafı paylaştı, çıldırmak üzere olduğunu sürekli tekrarlayan gazeteci, sinema ve tiyatrocu Suat Oktay Şenocak.

Korku filmlerini andıran bir kare gözlerimizin içine sokulan!

İkamet ettiği semtle ilgili Şenocak, yaşadıklarına, yaşatılanlara tepki göstererek, “Burası Papazçeşme, Demiryolu Caddesi. Yarım saat önce geçerken çektim bu kareyi. Maskeyi çıkarsan karbonmonoksit, maskeyle yürürsen karbondioksit soluyorsun. Hava kirli, insanlar #Covid19'lu, siyasiler kendi derdinde, ahalinin keyfi(!) yerinde, söyleyin bana bu kıyamet değil de ne?”

Evet, canla başla kıyameti yaşatıyorlar bize.

Kimileri ayın sonunu düşünmezken, birçoğumuzun evine, cinlerden önce kahırla birlikte kömür kokusu da giriyor, Cafer!

***

Tabi,

Alinur Aktaş, nereden bilsin Papazaçeşme’nin nerede olduğunu.

Veya Demiryolu altı dendiğinde hangi mahalleleri kapsadığını?

Gaziakdemir'i, Soğanlı'yı Alemdar'ı.

Koğukçınar’da, Başaran’da, Yeşilova’da insanların kömür kokusundan nefes alamadıklarını!

İnanın, Bursa’mızın bazı semtlerinde bulunan mezarlıklar nefes alacağımız doğal mekanlar oldu!

Taşeron firmalara verdikleri işin takipçisi olmayan Büyükşehir, Doğanbey Toki’de bulunan boş alana Millet Bahçesi yapacağız derken, ağaçları parçalanışına hangi şuurla karşı çıkacak ki?

Ağaca, fidana, doğallığa hürmet etmek şehri betonlaştırmamaktan geçiyor, Kamil! Dolayısıyla ağaçta gözü olmayanlar tabi ki, Bursa’da yaşayanlara karbonmonoksit solutacaklar!

Yeni moda bu ne yazık ki, bizim istediğimiz kadar yaşar, bizim istediğimiz kadar nefes alırsınız!

Ve bu mazlumluğa, kuzuların sessizliğine, öğretilmiş çaresizliğe susulması hakikaten kahredici.

Mesela, irili ufaklı muhalefet partilerinin Bursa’yı nefessiz bırakanlara, korkutanlara karşı söyleyecekleri sözleri, korku iklimini dağıtacak eylemleri yok mu?

Doğalgaz’daki korkunç fiyat artışından dolayı, kombisini açmaya korkanlar, ‘canla başla’ kalitesiz kömür yakıyor! Kömür de yoksa araba lastiği, plastik kap, kacak!

UEDAŞ, borcunu ödeyemeyen 22 bin 650 abonenin elektriğini kezmiş Bursa’da!

Say say bitmiyor kahır!

Yollara asfalt dökmeyi bin günde yapılan projenin içine sokan mübarekler, Altıparmak’ın, Gençosman’ın, Etibank’ın sokaklarında karanlık çöktüğünde, makam araçlarınızı unutarak beyaz gömleklerinizle gezmenizi tavsiye ederim.

Sonra o islenen, kömür kokan kıyafetlerinizle bir köşe başında vicdanınızın sesini dinleyin.

Tabi vicdan sizin için İstanbul’da bir semtin adı değilse!