Yenidoğan bebek çetesinin yaptıkları, ülkenin nasıl çürüdüğünün fotoğrafı olsa gerek.
Dört hastanenin SGK’ya verdikleri zarar 200 milyon dolar. Resmen canlara kastedilmiş, devlete çökülmüş. 16 bin kişiye yanlış göz ameliyatı yapılmış!
Daha bilmediklerimiz cabası!
Torpil, kayırma, kollama, yapılanlara göz yumma; akla ne gelirse var!
Şu anki Sağlık Bakanı, İstanbul’da İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde dönen dolaplar söz konusuyken bakan bey, TBMM Bütçe Komisyonunda, kendisini istifaya davet edenlere hiç bir şey olmamış gibi gülebiliyor!
Yani liyakat yerlerde sürünürken, sorumlular başı dik dolaşabiliyor!
***
Hatırlayacaksınız, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sağlıktan anlamayan Mehmet Fidan’ı Sağlık Daire Başkanı yapmıştı.
Fidan, kerameti kendisinde saklı,
Bursa’nın sorunlarını çözemeyen, hızlı tren rayları küflenirken havalı havalı şehrimizde hala gezmeye devam eden, kendisini başbakan yardımcısı olarak anons ettiren Hakan Çavuşoğlu’nun yanından ayrılmayanlar arasındaydı!
Alinur Aktaş, liyakatli, işini yapan Düşünsel Şentürk’ü sadece Mehmet Fidan’ı koltuğa oturtmak için saçma sapan mazeretlerle görevden almıştı.
Hemşeri derneğini aparat olarak kullanan Fidan, daire başkanı olduktan bir süre sonra, mezarlıklarda yolsuzluk yaptığı ortaya çıkmıştı.
Teftiş Kurulu inceleme başlatmış, yolsuzluk tespit edilmiş, bu şahsa 500 bin lira ceza kesilmişti.
Sıkı durun, CHP’li Ankara ve İstanbul belediyeleri konser mevzularından dolayı soruşturma geçirir, Esenyurt’a Kayyum atanırken, Fidan’ın yaptığı yolsuzluk işine Teftiş Kurulu bakınca, yargı yolu kapanmış oluyor.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı buhar oluyor ama Mehmet Fidan, kesilen cezayı ödemek suretiyle, hala daire başkanlığı maaşı almaya devam edebiliyor. Yaşanan skandala savcılık el atmış olsaydı, biz şimdi başka şeyleri konuşacaktık.
Şu soruyu sormak istiyorum, Fidan kendisine kesilen cezayı ödeyecek parayı nereden buldu?
Mezarlıklarda yapılan yolsuzluk, Teftiş yapanların tespit ettiği kadar mıdır?
Fidan, bu işleri yaparken yanında başka kişilerin olduğu araştırılması gerekmiyor mu?
Burada,
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e çağrı yapalım. Asgari ücretli ayın sonunu getiremiyor, emekliler bankaların kredi bataklığında çırpınırken, mezarlıklarda yolsuzluk yapan Fidan, hala daire başkan maaşı almaya devam ediyor.
Bu kişiyle ilgili, Başkan Bozbey’in mutlaka atacağınız bir adımı olması gerektiğini düşünüyorum.
Hemşeri dernekleri ne Mustafa Bozbey’i, ne de Bursa’yı esir alamaz, almamalı. Buradakilerin şehirle ilgili kaygıları olmalı; öneri, eleştiri ve proje üretmeliler.
Neden diyecek olursanız,
Mart seçim sürecinde CHP’li belediye başkan adaylarının davetlerine siyasi olduğu gerekçesiyle katılmayan, ancak Alinur Aktaş’ın seçim otobüsünün önünde horon oynayan, “Lahana yeriz ama Aktaş’ı yedirmeyiz” pankartları açtıran, Bursa betonlaştırılırken susan federasyon başkanı olan Üzeyir Aktaş, AK Parti’nin belediye başkan adaylarının mitinglerinde, toplantılarında boy göstermişti.
Tabi istediği yere gider, istediği partinin tabelasının altında durabilir ama gölgesinde bulunduğu kentin sorunlarını da birazcık düşünmesi gerekir, öyle değil mi Kamil?
Örneğin mezarlıklarda yolsuzluk yapıldığı kanıtlanan Fidan'la ilgili Üzeyir Aktaş, açıklama yapma cesareti niye gösterememiştir?
Bu arada,
Başkan Mustafa Bozbey, bildiğim kadarıyla, Bursa’nın birçok köşesindeki, derneklerin aracı olduğu yöresel ürün rezaletinin artık tekrarlanmayacağını belirtmiş.
Sahte, tağşiş gıdalar Tarım Bakanlığı tarafından ifşa edilirken, merdiven altı saçmalıklar son bulması gerekiyor.
Yani Bozbey’in attığı bu adım çok önemli.
Haberi olmayanlar olabilir, liyakatli şekilde işini yapan , Alinur Aktaş tarafından görevden alınan Düşünsel Şentürk, Mustafa Bozbey tarafından yeniden Sağlık Daire Başkanı yapıldı. Yanı sıra, o dönemde Mezarlıklar Şube Müdürü olan Semih Öz de, işinin başına döndü.