Hangi esnafla konuşsam dertli.

Bazıları sinirli, bazı ticaret erbapları ise öfkeli.

Bursa’da her 3 işyerinden biri vergilerini, sgk primini ödeyemiyor.

Enerjisiz kalmamak, karanlığa mahkum olmamak için elektrik faturaları borçla, faizli krediyle hallediliyor.

Abartmıyorum durum vahim, “kan kusuyorlar ama kızılcık şerbeti içtik” diyorlar.

Çünkü giderler, gelirleri karşılayamıyor.

Merak edenlere adres vereyim, çok uzağa gitmelerine gerek yok. Ulu Cadde, Atatürk Caddesi, Uzun çarşı, Cumhuriyet Caddesi, her geçen gün değer kaybeden Altıparmak’a uğrarlarsa vahim tabloyu işitecek, esnafın ne hale geldiğine şahit olacaklar.

Hele kentin varoş tabir edilen, pardon Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın cennetle müjdelediği, “ne varsa Yıldırım’da var” dediği ilçedeki esnaflara bir dokunun, bin ah işitebilirsiniz.

Ama iktidar partisinin vekili, yetkilisi olmamak kaydıyla.

Çünkü buradaki ve farklı ilçe, semtteki esnaflar, hükümet yetkililerine aman başımıza bir iş gelmesin, algısı oluştuğu için konuşamıyor, isyanlarını dile getiremiyorlar.

Oysa sessizce, usulcacık selam verdiğinizde, dertlerinin derya olduğunu da itiraf ediyorlar.

***

Bursa’da böyle bir tablo varken…

Örneğin geçenlerde yazmıştım, protokol gezilerinden bir türlü esnafın feryadını kamuoyuna duyurmaya vakit bulamayan Tak’ın yerine Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası (BESOB) Başkanı seçilen Fahrettin Bilgit’e de ayaküzeri bir programda söylemiştim, CHP’li Nilüfer Belediyesi’nin ilçe sınırlarında, Küçük Sanayi’deki gıda işiyle uğraşan esnaflar seyyar satıcıların ablukası altında olduğunu.

Ama gelin görün ki, BESOB’un seçim sürecinde Tutankamon’u kıskandıran Arif Tak’ı esnafın derdiyle dertlenmediği için yerden yere vuran Fahrettin Bilgit, “uyu yavrum uyu geleneğine” dönüşen Ahilik Haftası programlarında boy göstererek, “Tak” geleneğini sürdürmekte kararlı görünüyor!

Mesela Bilgit Bey, başkan seçildikten sonra Arif Tak’tan farklı ne yaptı?

Esnafların sorunlarını dinlemek, dertlenmek yerine şehri yönetenlerin yanında geziyor, onlarla fotoğraflar verdiğine şahit oluyoruz.

Sanırım başkan gücü kendisine oy veren esnaflardan değil de, anlaşılan, kenti yönetenlerden alıyor!

Ancak Fahrettin Başkanın işi ezber bozmak olmalı, ticaret erbabının yaşadığı sorunları kamuoyunun gündemine korkusuzca getirmeli. Ölü taklidi yapanlara el ense çekmeli.

Halbuki Bilgit’ten esnaf umutluydu, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak atmosferi hakimdi, gelin görün ki, tek fark Arif Tak’tan daha genç olmasıymış!

Bilgit Başkan, esnafların sorunları belli, senden Musa gibi haykırmanı, çözüm önerileri getirmeni istiyorlar.

Bırak şu protokol işlerini, Fahrettin Bey. Sizin göreviniz karanlık kuyunun içinden gelen Yusufların sesini duyurmak olmalı.

Ağlayan, sızlayan, kredi bataklığında çırpınan esnafı dinle, dinle de, perişanlığı gör, başkan...