Hava sert ama yeşil- beyaza sevdalı taraftarın umurunda değil; 40 bini aşkın kişi koşup geldi.

Rakip,

Türkiye’nin en ucundan, dağların gölgesindeki Artvin Hopaspor. Böyle bir şehre gelip, tribündeki coşkunun farkına varınca motive olmaları futbolun doğasında var.

Her zaman olduğu gibi maça iyi başladı Bursaspor. İlk yarıda sağlı sollu ataklar, ortadan şut denemeleri ve pozisyonlar da vardı.

Ne zaman gol gelecek derken, Hamza Gür sahneye çıktı; Timsah’ın ilk sayısını attı.

Daha fazla atak, daha fazla pozisyon beklerken ilk yarı bu sonuçla sona erdi.

İkinci devre silkelenir, mıy mıy oyunu bir kenara bırakır diye düşündüğümüz Bursasporlu futbolcular, belli ki, rakibi küçümsemişler. Sahada gezinerek, ne yaptıklarının farkında bile değillerdi.

Sebebi belli, Karşıyaka’nın 4 yemesi, rakibin grafiği!

Maç öncesi taraftarın tribün şovu, müsabaka oynanırken başka bir havaya büründü. Yani taraftar da Bursaspor’a ayak uydurdu, çekirdek çitleyerek maç izlenmeye başlandı.

Sonra gözümüz, o kornerden yapılan ortayla filelerimiz havalanınca, fincan gibi açıldı!

Hopaspor’un golü Bursaspor’u adeta çimdikledi. Batalla’nın öğrencileri uykudan uyanıp, kalan 15 dakikada ataklar yapmaya başladı. 

Haliyle, taraftarımız da…

Başladık, golü ne zaman bulacağız duasına. Derken 89 da Mehmet Yiğit çıktı sahneye, çaktı gölünü; kabus sona erdi…

Ey futbolcu kardeşlerimiz, lütfen rakibi küçümsemeyin, kibre kapılmayın!

Futbolun şakası yok, dün Hopaspor’un forması gibi morarabilirdik. Kimseyi küçük görmeden, terinizin son damlasına kadar mücadeleye devam…

3’se 3, 5’se 5; acımayın rakibe, denk getirdiniz mi atın, bitirin işi.

Bize dokuz doğurtmayın.

Bu soğukta, ayazda maça gelen 10 yaşındaki, 15 yaşındaki, sizleri örnek alan çocukların aşkına, sizi koşulsuz, hesapsız destekleyen, Süper Lig kulüplerini bile kıskandıran, 40 binin üzerindeki taraftarı düşünerek oynayın.

Kimse kusura bakmasın, yatarak, sağa sola bakarak futbol oynanmıyor. 9 değil, 15 puan fark bile kapanır, bir çuval incir kurtlanır, emeklere yazık olur.

Dolayısıyla,

23 Elazığ FK maçı öncesinde futbolculara Başkan Enes Çelik ne demişti, “Sizin vura vura şampiyon olmanızı bekliyoruz.”

Evet, vura vura, yani mücadele ede ede şampiyon olmak zorundayız.

Tarihi ancak bu şekilde bir kez daha yazabiliriz.

Böyle başkan, böyle taraftar varken, camia koşulsuz inanmışken,

Bursaspor formasını sırtına geçiren futbolcular; üreterek futbol oynamak, daha çok pozisyona girmek ve işi bitirmek zorunda.