Biraz geriye, 4 yıl öncesine gidince…
Zirvede yapılan “Dört Mevsim Uludağ Çalıştayı’nda” dönemin Başbakan Yardımcısı, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, masaya yumruğunu vuran adam edasıyla Türkiye’ye seslenmiş; Uludağ en kısa süre içinde 12 ay turizm yapılan bir merkez haline geleceğini söylemişti.
Aradan dört sene geçti,
Ülkemizin en önemli merkeziyle ilgili tek bir adım atılmadı. Hala 3 ay heyecan var; sonra in, cin top oynuyor…
Bu hatırlatmadan sonra asıl mevzuya gelelim...
Uludağ’da geçtiğimiz hafta Cuma günü kış sezonu açıldı.
Sezonla birlikte sevindirici olan gelişme, yoğun kar yağışı ve rezervasyonlardaki patlama.
Önceden Avrupa ülkelerinden gelenlerin doldurduğu Uludağ’daki otellere, şimdi Körfez ülkelerinden gelen Arapların büyük ilgisi var.
İlgi öyle böyle değil, Avrupa’dan gelenlerin sayısı Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Suudi Arabistan vatandaşlarına yetişemiyor.
Tabi turistin beyazı, siyahı, kahverengisi olmaz, turist turisttir.
Sonuçta şehrimize döviz kazandırıyor, ekonomiyi canlandırıyorlar.
Dolayısıyla,
Yukarıda saydığım ülkelerin paraları bizim paramızdan değerli olduğu için, Araplar su gibi harcıyor.
Mesela, belli saatlerde pistlerde kayıp, kar motorları ile Uludağ’ın havasını teneffüs ettikten sonra Bursa’ya inip, AVM’lerde bol bol harcama yapıp, İskender yiyerek tekrar zirveye çıkıyorlar.
Düşünün, Kuveytli bir aile bin dinarla “karşılığı 40 bin TL yapıyor” beyaz cennetteki otellerde günlerce kalıyor, şehrimizde bol bol alışveriş yapıyorlar.
Bu arada, birilerinin sosyal medyadan yaptığı, “tok, nankör” algılar da gerçeği yansıtmıyor. Uludağ’daki otelleri dolduranların çoğunluğu yabancı turistler.
Parası değerli olan Arap emekliler, memurlar, esnaflar, 5 yıldızlı otellerin nimetlerinden faydalanıyorlar. Belki de hayatlarında ilk defa gördükleri karın tadını çıkarıp, kayıyorlar, yuvarlanıyorlar.
Bizim emeklilerimiz, memurlarımız ise, marketlerde ucuz çiçek yağı bulma derdinde. Maaşlarına yüzde 30 mu, 40 mı zam yapılacak stresiyle başlarını yastığa koyuyorlar!
Esnafları hiç sormayın, kredi, kira borcu, ciro kaybından dolayı iflasın eşiğindeler.
Her ne kadar dolar 18 TL’ye çıkınca susup, 13 liraya düştüğünde algı havasında halay çekenler olsa da,
Asıl halayı çekenleri görmek için gözlüğü çıkarmak lazım…