Ünlü bilgin Feridü'ddin-i Attar bir hakikati şöyle ifade eder:

“Talihsizliğin nişanı dört tanedir:

1- Ahmağa fikir danışmak.

2. Cahile para vermek.

3- Dostların öğütlerini dinlememek.

4- Dünyadan ibret almamak.”

Bu bir nasihattir. Nasihatten ders almak gerekir. Dinleyip geçmek olmaz.

Nasihate karnım tok.

Paran varsa onu getir.

Canınla bağlan.

Dilinle öv.

Elin ile alkışla.

Ve asla gevezelik etme!

Kim böyle der ya da düşünürse ona en hafif tabiriyle ahmak denir. Allah (c.c.) böyle bir duruma düşmekten korusun ve kurtarsın.

Konu buraya gelmişken ünlü Türk şâiri Yusuf Has Hacib’ten ve bazı nasihatlerinden bahsedelim.

Önce Yusuf Has Hâcib kimdir? Onu tanıyalım:

Yusuf Has Hâcib, Doğu Türkistan'ın Balasagun şehrinde 1017 yılında doğdu. Ünlü bir Türk’tür. Şâirdir.

Tahsil hayatından sonra Karahanlı Devleti’nin hizmetine girip "Hâs Hâcib" (Mâbeyncilik) unvanını aldı.

Mâbeyncilik saray ailesinin arasına girmektir. Buraya girebilmek önemli bir unvandır.

Kutadgu Bilig, manzum olarak yazdığı meşhur eseridir. Tabgaç Buğra Kara Han’a bu eserini sunduktan sonra Buğra Kara Han onu mâbeynci makamına getirdi.

Kutadgu Bilig adlı eserde Türklerin ahlâk, hukuk, devlet idaresi ve âdetleri çok güzel dile getirilmiştir. Müellif (şâir) bu eserinde sağlığından uzun uzun yakınmakta olduğundan, sağlık sorunları sebebiyle 1069 yılları civarında vefat ettiği tahmin edilmektedir.

Yusuf Hâs Hâcib’in bazı tespit ve nasihatleri:

* Doğru ol, dürüst hareket et; doğruluk insanı mesut eder.

* Hareketi doğru olan insan ne der, dinle; doğru olan insan her iki dünyayı kazanır.

* Daima iyilik yap, kötülükten uzak dur; ister otur, ister kalk, bundan sana hep iyilik gelir.

* Kötü arkadaşa yaklaşma, sana zarar getirir; kötülük yılandır, dikkat et, seni sokar.

* İkiyüzlü adama sır verme; sözün yayılır, sırrın ortaya çıkar.

* Dedikodu yapanları evine yaklaştırma, görüp öğrendiklerini bütün halka yayarlar.

* İyi hareket et, mal için kaygılanma; iyi hareket edersen, mal kendiliğinden gelir.

* Hiçbir işte acele etme, sabırlı insanlar arzularına erişirler.

* Eğer öfkelenirsen kendini tut, sabırlı insan sonunda sevince kavuşur.

* Ağzından yalan söz çıkarma; yalan söz ile insan kendi itibarını düşürür.

* Saadete kavuşursan kibirlenme, kötülük etme, elinden geldiği kadar iyilik yap.

* Hayatını boşuna geçirme, iyilik yap; geçip gidenlerden ibret al.

* Hayata bel bağlama, rûyâ gibi geçer; boş saadete güvenme, kuş gibi uçar.

* Giderini gelirine göre ayarla; ancak sana yakışacak sözleri sarf et.

Bunların her biri bir tecrübenin meyvesidir, tutmak lâzım. Hani bir atasözümüz vardır, duyanlarınız da çoktur. Demişler ki:

Nush (nasihat) ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.

Baş belâya girince (belâ da bir kötektir) köteğin de faydası yoktur. Bu böyle biline.