El Cezire’de temsilcilik, Marshall Boya’da yöneticilik yaptıktan sonra, acayip tecrübelerini paylaşsın diye Tarım ve Orman Bakanı yapılan İbrahim Yumaklı sayesinde, savaşan Ukrayna ve Rusya’dan makarnalık buğday almaya devam ediyoruz.

Yumaklı öyle marifetli bir bakan ki, cennet vatan diye adlandırılan Türkiye’de hayvancılık dip yapınca,  Uruguay ve Arjantin’den canlı hayvan ithali sürüyor.

Hatırlatmak gerekirse, 14 Mayıs 2023 öncesi Gabar’da petrol, Karadeniz’de doğalgaz bulunmuştu. Böylelikle girdi maliyetlerinin düşeceğine yönelik sevinç hepimizi kuşatmıştı.

Nereden baksanız 2 yıla yakın elektriğe zam gelmemişti.

Seçimler bitti; mazota, benzine üst üste artışlar yapılmaya başlandı.

Geçen gün AK Parti’nin eski vekili, MKYK üyesi Şamil Tayyar’ı bile isyan ettiren elektriğe yüzde 38’lik zam yapıldı.

Zammın gerekçesini EPDK şöyle duyurmuştu: “Enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış.”

Yukarıda işaret ettiğim gibi, buğdayı üretemez ithal edersen, girdileri düşüremezsen kaçınılmaz sonun adı zam ‘obruğu’ olur!

Motorin ve benzine gelen zamları da ilave edersek, yine iğneden ipliğe her şeyin etiketi değişecek, fiyatı yükseleceğini de anımsatalım.

***

Geçtiğimiz Pazartesi günüydü,

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki BESAŞ, ürünlerine, girdi maliyetlerindeki artışlardan dolayı zam yapmak zorunda kaldı. 7.5 TL’den satılan en ucuz ekmek 12.5 lira oldu.

Sonuçta, mazotu, doğalgazı, elektriği, buğdayı üreten Büyükşehir olmadığı için zam kaçınılmazdı.

Yaşanan ekonomik krizden dolayı ayın sonunu getiremeyen emekliler, işçiler ekmeğe yapılan artıştan dolayı şaşkına döndü.

Haklıydılar, çünkü keselerine dokunuyordu.

Durumdan vazife çıkaran, otomatiğe bağlanan akaryakıt zamlarına karşı dut yemiş bülbül olanlar, BESAŞ’ın zammından sonra kıyameti kopardılar!

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey açıklama yaptı, izahta bulundu, diğer illerden ucuza sattıklarını belirtti ama nafile!

Unutulmasın,

31 Mart’ta 20 yıllık belediye iktidarını kaybeden AK Parti’ye millet faturayı zamlardan dolayı kesti.

Neden, vatandaş fakirleştirildiği için!

Şu bir gerçek ki, açlık sofuluğu bozuyor.

Hayat pahalılığı ensemizde kılıç gibi dolaşıyor.

Böyle bir ortamda ekmeğe zam halkın moralini bozuyor.

Ekmeğe yapılan artışta profesyonel adım atılarak, daha düşük tutulabilir, zaman içinde aynı orana getirilebilirdi.

Yanı sıra, Bozbey ve ekibinin, zammı vatandaşa doğru şekilde anlatamadığını görüyorum.

Çünkü sokaktayım, çay ocağında, kıraathanede, berberde insanlarla sohbet ediyorum.  Halkın cüzdanından eksilenlerin izahı doğru algılarla anlatılabilir.

Başkan Mustafa Bozbey’e de bu mevzuyu ayaküstü yaptığımız sohbet sırasında söylediğimde, trolleri işaret etmişti.

Ama şu apaçık görülüyor ki, ekmek zammı herkesin huzurunu bozuyor.

Dolayısıyla, Büyükşehir Belediyesi petrol ve doğalgaz kuyuları, elektrik santrallerinin olmadığını Bursa’da yaşayanlara anlatabilseydi, BESAŞ ürünlerine yapılan artış gündemi bu kadar meşgul etmezdi.

Umarız, bundan sonra Bursa’yı gülümsetme derdinde olan Mustafa Bozbey ve ekibi daha dikkatli davranır.

***

Bu arada bir öneride bulunmak istiyorum, bizim dağ ilçelerimiz adeta insansızlaşmış durumda.

Bir zamanlar hayvancılık ve meyvecilikte zirvede olan dağ yöresi, girdi maliyetlerinden, çapsız tarım ve hayvancılık politikalarından dolayı öksüzleşti.

En uçtaki ilçemiz Harmancık’tan bir örnek vereyim.

Yaklaşık 3 bin dönüme yakın arazi ekilmiyormuş. Sebebi belli, girdi maliyetleri ve para kazanamama. Bursa Büyükşehir Belediyesi, ekilemeyen tarlaları yeşerterek üretime katkıda bulunabilir. Böylelikle, Bozbey’in de dillendirdiği ufak çaplı da olsa tersine göç adımı gerçekleşmiş olur.

Sorunları yerinde tespit etmek için yola çıkan Bozbey’e, pratik çözümler üretebilmesi için herkes doğruyu, gerçeği söylemeli.

Mesela, Harmancık’ın iklimi buğday ekimine müsaitse gülümseme BESAŞ’a da yansıyabilir, ne dersiniz…