Geceler bazı ayıpları örtüyor ama bir bakıyorsunuz gün ağarmış; yamaçlar, dağlar oyulmuş!
Orhangazi ilçesinin sırtını dayadığı tepeleri, dağları taş ocaklarını işletenler tarafından adeta talana uğramış durumda. Haliyle “topografya” yani doğallık, orijinallik yok olmuş.
Söz konusu ilçemizin, çok önemli bir geçiş güzergahında olduğunu, her gün binlerce aracın geçtiğini, yerli ve yabancı turistlerin mahvedilmiş dağlara baktığında neler hissettikleriyle ilgili Orhangazi’yi yönetenlerin vicdanları sızlıyor mu demeye ne gerek var!
Vizyon, misyon ve resepsiyon de geç. Nasılsa liyakat ve işin hakkını verme olmadıktan sonra, adalet, yanına da kalkınma dedin mi senden iyisini, başarılı belediye reisi, kaymakamı, haftalık toplantı yapan muhalefet ve gördüklerine susan stk’yı başka nerede bulacaklar?
Dün, CHP Orhangazi İlçe Başkanı Ender Teke ve arkadaşlarının daveti üzerine Orhangazi’den geçtik, gölün kıyısına geldiğimizde ilk gördüğümüz manzara kıyıya vuran ölü balıklardı!
Arıtmadan göle bırakılan atıklar, tarım ilaçları, betonlaşma, gölü nefes alamaz, oksijensiz bırakmış. Böylelikle doğallık, vahşi sulamayla beraber kuraklıkla, suyun 3 metre çekilmesiyle bozulmaya başlamış.
Yaşanan trajediyi CHP’li Teke şöyle özetledi, “Maalesef İznik Gölü adeta can çekişiyor. Su kritik bir seviyede. Yaz geldi, su buharlaşmaya başlayacak. İnsanlar serinlemek için göle girmek istiyor, fakat pislikten giremiyorlar. İznik Gölü’ndeki suyun çekilmesiyle ilgili 2 yıldır gerek TBMM’de gerek büyükşehir meclisinde kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz.”
Anlaşılan o ki, Teke ve ekibi, İznik Gölü’nün gözyaşlarını hem milletin meclisine, hem de Bursa’nın meclisinden kamuoyunun gündemine taşımakta yeterli olamamışlar.
Düşünsenize, gölün suyu bilinen iki fabrika tarafından çekiliyor, kirlilikle birlikte Bursa’nın bu kocaman değeri göz göre göre yok oluyor!
Bu mahvoluş karşısında, Teke, çok farklı refleksler denemeli.
Eğer ki yaşadığı kentin her alanda talan edilmesini gündeme taşıyacak didinişte olursa, bazılarının iştahını da, uykusunu da kaçıracağından emin olabilir… Yapacağı eylemlerin sesine, kendiniz bile şaşırırsınız…
***
Bu arada Teke, Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın’ı eleştirdi, turizm, sanayi ve tarım alanında vizyonunun olmadığını söyledi.
Aydın’ı, Orhangazi’ye gelir getirecek kaynakları Büyükşehir’e devretmekle suçladı. Bursa’da en borçlu belediyenin Orhangazi olduğunu iddia etti.
Yaptıkları sosyal, kültürel faaliyetlerden bahseden Ender Tek, ilçe halkıyla kucaklaşan adımlar attıklarının altını çizdi.
Evet, Orhangazi acayip şekilde göç alıyor. Sevimsiz mimarilerle işgale uğruyor. Malum girdi maliyetlerinden dolayı çok verimli olan bu ilçemizin topraklarını ekemeyen çiftçiler, yüksek fiyatlara tarlalarını satıyor. Yeni sahipler tarlaları ekmediği için de, ekim yapanlara zararları ciddi boyutlara ulaşınca. Nadastaki arazide bulunan haşerat, yan tarladaki ürüne dadanıyor.
Bitmedi, zeytin ağaçlarını söken, kesen çiftçiler kivi üretimini arttırmış.
Buralarda böylesi trajik, hadise yaşanırken ilçe tarım müdürlüğü de zeytin ağaçlarının talanı karşısında sessiz kalması, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zerre kadar eylem planının olmadığını ortaya koyuyor. Yani çiftçileri bilinçsizleştirme politikalarındaki ısrarını sürdürüyorlar!
Yaşanan tüm bu olumsuzluklara kayıtsız kalmamak için, sloganlarında Köy Enstitüleri olan CHP’nin, Ender Teke ve arkadaşlarının, Orhangazi’den, tüm Türkiye’nin seslerini duyacağı adımları atmaları gerekiyor.
Çünkü başka Orhangazi, başka İznik Gölü ve başka Bursa yok…