Bursa’nın son 30 yılına baktığınızda inanılmaz bir göç aldığını görüyorsunuz.
Bununla beraber gelişen ve göze çarpan; çarpık kentleşme, betonlaşma ve beraberinde nefes alamayan bir kent.
Mesela, milyonluk dairelerinin balkonlarında mum ışığında yemek yiyenlerin manzaralarında irili ufaklı sanayiler dikkat çekiyor.
Şehrimizin daha düzenli, cıvıl cıvıl yaşamların olduğu, toprağa basabileceğimiz ve nefes alabileceğimiz alanların oluşturulması gerekiyor.
Bunun için de çaba harcayan, proje ortaya koyanları dinlemeliyiz.
Mesela,
“Bursa’da toplam sanayinin yüzde 50’si plansız alanlarda. Bu işletmeleri planlı alanlara taşımak zorundayız. Modern altyapı imkanlarına sahip, arıtma tesisleri ve yenilenebilir enerji kaynakları ile çevreye duyarlı, lojistik alanları ve kara, demir ve denizyolu bağlantısı olan bölgeler oluşturmalıyız. Bursa’da 1/100.000 ölçekli master plan zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi” gerektiğini söylüyor BTSO Başkanı İbrahim Burkay.
Burkay, ısrarla ve haklı olarak, Türkiye’nin ihracat üssü Bursa’nın içinde 8 bin sanayi kuruluşunun bulunduğunu belirtiyor, TEKNOSAB’ı ve düzenli, modern, sanayi alanlarını işaret ediyor.
En önemlisi, kara, deniz ve demiryolu ağının değerlendirilip, maliyetlerde de düşüşe işaret ediyor, doğru adımlar atılmasını öneriyor.
Vaktimizi boşa harcamamalıyız, çünkü bu işler öyle şıpşak hemen olmuyor.
Burkay “Bir adım atıyorsunuz, en hızlısı 5-6 yıl sonra meyvesini veriyor. Her platformda dile getiriyoruz. Bursa’da gelişi güzel büyüme değil, planlı büyüme istiyoruz. Bunu yaptığımız zaman verimlilik artacak ve Bursa ekonomisinin çok daha sağlıklı ve güçlü bir şekilde büyümesini sağlamış olacağız.”
Aynı zamanda HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programının Bursa için bir fırsat olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda ilan edilen ve ilk etapta gerçekleştirilen 6 çağrı sayesinde sanayi alanları level atlayacak. Bunlar yeni nesil enerjili araçlar, batarya ve çip teknolojileri, güneş hücresi ve rüzgar türbinleri alanlarında oluşturuldu. Yeni projelere yeni sanayi alanları gerek, bu kesin!
Çağı yakalamak için ileri teknolojiyi ıskalamadan atılacak adımlara kulak kabarmalıyız.
Sonuç olarak,
Kim ne derse desin, kentimizin içinde kalan plansız, Hindistan’ın arka sokaklarından farksız yüzde 50’ye ulaşan küçük sanayi alanlarının, planlı şekilde Bursa’nın dışına taşınması gerekiyor.
Böyle bir çıkışta bulunan BTSO Başkanı Burkay’ın feryadı, anlattıkları mutlaka masaya yatırılmalı. Eski adı Yalova Yolu olan bölgeye Allah aşkına bir bakın, turizm ve tarih kentine yakışan ne görebiliyorsunuz?
Dolayısıyla,
Plansızlıktan kurtarılarak ortaya çıkacak olan rezerv alanları, daha fazla yeşille, daha fazla ağaçla donatılarak, Bursa’nın az da olsa eski yüzüne “Yeşil Bursa’ya” katkıda bulunmuş olur.
Diğer taraftan modern ve verimli sanayi alanlarıyla şehrimiz, Türkiye içinde yıldızı parlayarak yerini güçlendirecektir.
Ne olursa olsun, akılcı, insana ve doğaya saygılı olan projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bursa, bu şekilde farkını ortaya koyacaktır.
Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Masanın altından mızmızlanıp, kapalı kapılar ardında dedikodu yapmadan Bursa için dertlenilmesi gerekiyor.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın da Bursa’nın planlı gelişimi için yıllardır çağrıda bulunduğu 1/100.000 ölçekli master plan hiç geciktirmeden hayata geçirilmeli.
