Geçtiğimiz Cuma kameraların karşısına geçen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, herkesi şaşırtarak, Millet İttifakı’na güvenenleri hayal kırıklığına uğratmıştı.

Hem de ne hayal kırıklığı.

Tabiri caiz ise kavgada bile arkadaşına, dostuna sarf edilmeyecek cinsten.

“Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz.

Noter masası. Kumar masası.

İYİ Parti kıskaca alınmıştır.

Kişisel ikbal hesapları.

Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir.

Geldiğimiz noktada Altılı Masa millet iradesini yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir.

Bu masa artık potansiyel adayların tartışabildiği ortak akıl platformu olmaktan çıktı.”

Konuşmasının devamında, İmamoğlu ve Yavaş’ı göreve davet etmesi. İki ismin Akşener’i boşa çıkaran çıkışı falan.

Ve dün, baş döndüren bir gündemle,

Öğleden sonra, İYİ Parti sözcüsü Kürşat Zorlu’nun Akşener’in Altılı Masa toplantısına katılacağını duyurdu.

Vatandaşa, “bu işi biz başarırız, ekonomik çöküşü biz durdururuz, kahrolsun istimdat göndermeleri yapan” yılların siyasetçisi Akşener, acayip laflar ettiği masanın SP Genel Merkezi’ndeki son buluşmasına koşa koşa gitti.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, toplanan kalabalığa hitap ederken, Akşener’in yüzünün gülmediğini milyonlar gördü.

Mahcubiyet, zorla kabul, say say bitmez.

Peki,

Bu tutumu, davranışı, masadan ayrılıp tekrar geri dönmeyi seçmenin nasıl değerlendireceği, hangi gözle bakacağı 14 Mayıs akşamı belli olacaktır.

Yanı sıra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akşener’in tarihi hatasını halka bildik üslubuyla anlatacağı muhakkaktır.

Mesela, “Bunlar, iktidara geldiklerinde koltuk kavgasına tutuşacak” gibi.

Unutulmasın ki, vatandaşta da aynı kaygı oluşmayacak mı?

Akşener gibi Davutoğlu veya Babacan’ın da hükümet kurulma aşamasında mızıkçılık yapmayacaklarını kim garanti edebilir?

Ne acayip bir durum, önce tek başına kavgaya karış, sonra barış!

Hem de milletin huzurunda, 21 yıldır yendikçe yenen Erdoğan’ın gözünün önünde!

Ülkenin kaderini değiştireceğiz sloganları ile yola çıkan, finalde ise sadece ülkenin gündemini değiştirenlere şahit olduk…

Yerel ve ulusal medyada şehirlerindeki sorunları gündeme getirdikleri için yerelde ve ulusalda haber olan muhalefetin il ve ilçe teşkilatları, haftalık ve aylık toplantılarında iktidara geliyoruz havası ve rüzgarı, genel merkezlerini de etkilediğini görmüş olduk. Baksanıza, her şeyi ben bilirim, masayı ben dağıtır, ben kurarım kibri, Millet İttifakını ne hale getirdi.

Bu işin başını gördük, sonunu da merakla bekliyoruz.