Vatandaş yanında, önünde, arkasında yaşanan çirkinliklere susunca, skandalların üzeri örtülüyor.

Santral Garaj Camii’nin nerede olduğunu, yaşı 25-30 olanlara sorsam bilmez ama Kent Meydanı denilen o ucubeyi herkes tanır!

Mustafa Dündar’ı da siyasetle ilgilenenler yakından tanır. Hani şu Osmangazi Belediyesi’nin önündeki alanı büyük bir vizyonla kazıp içine 2 milyar TL’yi gömen, Mart seçimlerinde gençler kendisine oy vermesi için de o beton meydanda, Gazze’de İsrail katliam yaparken konser veren mübarek.

Şimdi anlatacaklarıma şaşıranlarınız olabilir.

Santral Garaj Camii altında benim gördüğüm 9 dükkan var, şu an birisi hela olmak üzere 4 kiracısı mevcut.  

Malumunuz Cuma günleri maaşlı namaz kıldırma memuru cemaate ibadethanenin giderleri, temizliği, bakımı vs için yardım talebinde bulunur. Ama Garaj Camii’nde bu para toplama yapılmıyormuş; nedeni ise dükkanlardan elde edilen kira geliri.

İşyerleri hepinizin malumu merkezi bir aksta. Geçmiş dönem Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve ekibi iddiaya göre, camiyi meydana dahil etmek için girişim başlatırlar. Bazı engelleri aşarlar ve dernekten camiyi 22 milyona satın alırlar.

Yanlış duymadınız altında 9 dükkanın olduğu cami 22 milyona Osmangazi Belediyesi’nin malı olur.

Bu arada, caminin depreme dayanıksız olduğuna dair tespit edilmesi istenir, gelen ekip inceleme yapar, kolonlardan numuneler alır. Kendi aralarında da şöyle derler, “ Bu bina sağlam ama bizden çürük raporu çıkarmamız isteniyor!”

Yapılan incelemeleri görmek isteyenler, camiye gidip, neler olduğunu gözlemleyebilir. Hatta etrafının nasıl izbe ve çöplük içinde kaldığına şahit olabilirler.

22 milyon meselesine dönecek olursak, bugün en ücra köşede bile işyeri satın almak isteseniz, sanırım 1 milyonu gözden çıkarmanız gerekiyor. Peki, nasıl oluyor da altında 9 dükkanın olduğu cami 22 milyon gibi komik bir rakama satılıyor?

Nasıl olsa, dernek yöneticilerinin malı değil burası, karşılarında da belediye var, hem de AK Parti’li, ver gitsin!

Peki dernek parayı ne yapmış, öğrendiğim kadarıyla daire satın almış, camiye gelir olsun diye.

Unutmadan hatırlatayım, yaklaşık 20 sene önce caminin o dönemdeki dernek yönetimi, dükkan kiralarını faize yatırmış. Bir süre sonra bu rezilliği duyan bir yönetici paraları vadeli hesaptan çekmiş.

Yaşananlarla ilgili bir esnaf , camiyle ilgili itirazlarını Mustafa Dündar ve ekibine iletmek isteseler de, “bizi ciddiye almadılar, çünkü işin içinde rant vardı” ifadelerini kullandı.

Yukarıda aktardıklarım, iktidarın tasarruf tedbirleri kapsamında yapıldı, böyle tasarrufa kim inanır demeye gerek yok herhalde!

***

Gelelim diğer utanca, rezilliğe; cami halen ibadete açık. Sadece dükkanlar yıkık dökük, böyle olunca da uyuşturucu ve alkol bağımlılarının mekanına dönüşmüş ibadethanenin alt katı!

Bitmedi, caminin müezzini ise boşaltılan, kapısı penceresi olmayan işyerlerinde fuhuş yapıldığını söyledi.

Evet, evet fuhuş!

Nasıl olsa üst katta namaz kılanlar, alt katta yaşanan rezaletleri umursamıyor, dertlenmiyor!

Madde ve alkol bağımlıları caminin altında kafayı buluyor, hem de Kent Meydanı’nın duvarında konuşlanmış Çevik Kuvvet’in gözünün içine baka baka!

Bu utanç Bursa’ya yeter de artar bile.

Size şunu aktarayım,  belediye başkan apoletlerini seçmenin söktüğü Mustafa Dündar’la ilgili caminin etrafındaki bazı esnaf öyle şeyler söyledi ki, inanın bana yenilir yutulur cinsten değil!

Sahi, Bursa Müftüsü Yavuz Selim Karabayır’ı Santral Garaj Camii’nde yatsı namazı kılmaya davet ediyorum. İbadetin ardından, o boş dükkanları beton meydandan seyretmesinin ibretlik olacağını da düşünüyorum.

Öyle ya, Karabayır sözü dinlenir bir şahsiyet. Gördüğü ibretlik manzarayı Bursa Valisi Erol Ayyıldız’a, Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu’na, hatta AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank’a sabah namazı sohbetlerinde anlatır.

AK Parti deyince, sosyal medyadan sürekli paylaşım yapan Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş’u da, İl Başkanı Davut Gürkan’ı da teşkilat ziyaretlerinden vakit ayırıp, vakit namazı kılmaları için alt katında uyuşturucu içilen, fuhuş yapılan, üst katında ise ibadet edilen Santral Garaj Camii kendilerini bekliyor.

Nereden nereye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1994 seçim sürecinde Karaköy’deki Genelevleri gezip, fuhuş bataklığındaki kadınlara Refah Partisi’nin insanı kuşatan, kollayan politikalarını anlatmıştı. Şimdi Reis Reis diye slogan atanlar, kapılarının önündeki rezilliklerin farkında bile değiller!

Aklıma şair Necip Fazıl Kısakürek'in muhasebe şiiri geldi: 

"Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları."

Bu arada, meydan inşaatını yapan firmanın barakası akşamları atıl durumda oluyormuş, içinde neler olup bittiğini tahmin edin artık. Yanı sıra, caminin altındaki çöplerin kaldırılması ve etrafının kapatılmasıyla ilgili esnaf Osmangazi Belediyesi’ne müracaatta bulunmuş, gereği yapılacak denmiş ama hala bir adım atılmamış.

Son olarak, caminin tuvaletlerine giriş 10 lira, burası Osmangazi Belediyesi'ne ait ve pislik içinde, hatırlatmış olayım. 

Caminin satışıyla ilgili, muhataplar bu iddiaları yalanlayabilir.

Bu köşe herkese açık.