Cuma namazlarına gidenler iyi bilir.
Namaz öncesi vaaz eden vaiz, kardeşlik ve barışa vurgu yapmadan kürsüden inmez.
İnmez inmesine de bu söylemlere cemaatten önce Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları kulak vermeli.
Osmanlı'nın ilk başkenti, hoşgörü kenti Bursa'da aynı camide görev yapan onlarca imam ve müezzinin birbiriyle küs olduğunu sağır sultan bile duydu. Hatta saçma sapan sebepler yüzünden kavga edip, farklı ibadethanelere gönderilenler var.
İlginç olan ise, Bursa Müftüsünün yaşananlarla ilgili umursamaz olması.
Topluma İslam’ın engin hoşgörü anlayışını anlatmakla mükellef imam ve müezzinler daha birbirlerine tahammül edemiyorlar.
Bu küslük öyle bir hal aldı ki camideki hizmetler de aksar oldu. Nihayet imam ile müezzin arasındaki kavga, cemaate de sirayet ediyor.
Artık hemen her mahalle camiinde cemaatin bir bölümü imamı, diğer bölümü de müezzini destekliyor, birçoğu ölü taklidi yapmaya devam ediyor. Örneğin Kiremitçi Sinan Bey Cami’nde görevli imam hatip, camiye ezan bittikten sonra gelmesi, cemaatin bu şahsiyetle ilgili adım atmayıp şikayetçi olmaları acı gerçeğin fotoğrafı olsa gerek.
Eminim ki disiplinsizliğe tahammülü olmayan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, son aylarda ayyuka çıkan imam ve müezzin kavgalarına, liyakatsizliğe bir el atar.
***
Ramazan Bayramı'nın hemen sonrasında sohbet ettiğim bir mahalle camiinin imamı, "Bir direksiyonda iki kişi olur mu, olursa araba kontrolden çıkar" benzetmesini yaparken, küçük camilerde tek görevlinin olması gerektiğini de ifade etti. Ramazan ayında imam ve müezzinlerin kavgası mukabeleleri de vurdu. Bazı camilerde iki görevli de namaz sonrası camiyi bırakıp gidince koskoca mabetler, 10 yaşındaki hafızlık öğrencilerine kaldı.
70 yaş üstü amcalar da, iki görevli olmasına rağmen mukabeleyi 10 yaşındaki çocuklardan dinlediler. Maalesef ekonomik krizin gerginleştirdiği toplumu rahatlatmakla görevli imam ve müezzinler adeta taht kavgasına tutuşunca ortaya kötü manzaralar çıkıyor.
Binlerce kişi iş bulamazken, günde sadece 5 vakit namaz kıldırarak iyi maaşlar alan, hatta cenaze ve mevlitlerle de bonus kazanan Diyanet çalışanlarının insafa gelmesi lazım. Birileri evine götürecek ekmek bulmakta zorlandığı, ayın sonunu getiremediği günümüzde herkesin aklını başına devşirmesi gerekir.
Hatta…
Hz. Peygamber’i temsil eden imamların attıkları adıma, söyledikleri sözcüklere dikkat etmesi gerekirken sokak ağzı konuşmalar onlara asla yakışmıyor.
Namaz biter bitmez camiyi terk eden imamlar toplumun barış ve huzuruna hizmet etmiyor, aksine gerginliği tırmandırıyorlar.
Birileri, Allah aşkına bu gidişata son versin.
Yoksa gidilen yol, yol değil, benden söylemesi, gülüm…