Ecdadımız bizlere kalıcı eser bırakmış, baktıkça gözümüz, gönlümüz huzur buluyor.
Dizinin dibinde oturup, sizlere masal anlatan dedenizi, ninenizi büyük bir iştahla dinlediğinizi hatırlayın.
Mesela, rahmetli babaannem bana 80 yıl önceki, derelerinde balık tutulan, ovasında bostan tarlalarının olduğu Bursa’yı anlatırken keyif alıyordum.
Tabi, bir de kaşlarımı çattığım var; ecdat sloganları ata ata, Doğanbey Toki’yi şehrimize musallat eden Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar gibi!
Yani şehirler tarih ve kültürle hayatta kalıyorlar, eğer bu değerler korunmuyorsa, bizler kocaman bir hiçiz.
***
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunceli Müzesi, Konya Akşehir Taş Eserler Müzesi ve Bursa Türk-İslam Müzesi Restorasyonu açılışına video konferans yöntemiyle bağlandı; her zaman olduğu gibi besmele çekti, kurdeleleri kestirdi, makasları hatıra olarak saklanmasını istedi.
Erdoğan, konuşmasında geçmişe atıfta bulundu.
İsim vermeden CHP’yi eleştirirken, “Tabi bu güzelliklere sahip olmak kadar onun kıymetini bilmek, korumak, üzerine eklemek, geleceğe daha büyük zenginlik bırakmak da önemlidir. Türkiye bir dönem maalesef tarihiyle, medeniyetiyle, kültürüyle bağını koparmak için özel gayret sarf eden faşist bir zihniyetin tasallutu altında kalmıştır. Ecdadın bin bir emekle kurduğu şehirlerimiz, binlerce yıllık medeniyet değerlerimiz bilinçli şekilde tahrip edilmiştir. Bu zihniyetin yol açtığı yıkım sadece ecdadın kemiklerini sızlatmakla kalmamış, nesiller arasında kopukluğa da yol açmıştır. Tarihini bilmeyen, kültürüne yabancı, değerlerine bigâne nesiller yetiştirme çabaları yüzünden ülkemiz milletimize huzura ve zenginliğe ulaştıracak altın kıymetinde yıllarını ve imkânlarını heba etmiştir” dedi.
Yukarıda işaret ettiğim gibi bizim ecdadımız, torunlarına gözümüz gibi korumamız gereken kalıcı eserler miras bıraktı.
Cumhurbaşkanımız müze açılışlarında yaptığı konuşmasındaki, ‘Türkiye bir dönem maalesef tarihiyle, medeniyetiyle, kültürüyle bağını koparmak için özel gayret sarf eden faşist bir zihniyetin tasallutu altında kalmıştır’ ifadeleri ile kayıtlara geçtiğini dikkat çekiyorum.
Ve diyorum ki.
Kıymetli Cumhurbaşkanım, gelin Bursa’ya. Aslında mesainiz çok fazla olduğunu düşünerek, gelmenize de gerek yok. Ben size, sizin belediye başkanlarınızın tarihe nasıl gözyaşı döktürdüğünü, yaşanan skandal karşısında suspus olduklarını hatırlatabilirim.
Sultan Çelebi Mehmet’in sütannesi Daye Hatun tarafından 600 yıl önce yaptırılan Bursalıların Tayakadın Cami olarak bildiği tarihin önüne, Bursa Ticaret Borsası kullansın diye idari, betonarme bina diktiler.
İnşaatı kim yaptı biliyor musunuz Cumhurbaşkanım, Osmangazi Belediyesi.
Yaşanan bu utanca, tarih katliamına ve sizin tabirinizle faşizme, Hanlar Bölgesi’nin etrafını açıyorum diyen, Recep Altepe’nin mirasına konan Alinur Aktaş da sessiz kalıyor.
Şimdi ecdat diye diye siz avazınız çıktığı kadar feryat edeceksiniz…
Ama bizim dedemizin özene bezene yaptığı, yaptırdığı 2016 yılında Recep Altepe tarafından restore edilen Tayakadın Camii, tabiri caiz ise vicdanları betonlaşan belediye başkanlarınız tarafından kemikleri sızlatılıyor.
Şimdi size bir fani olarak sormak istiyorum Cumhurbaşkanım, bu durumda tarihi tahrip eden, özel gayret sarf eden faşistlerin arasına kimleri katabiliriz?
İnanın bizim aklımızla alay ediliyor.
Tarihi bir notu da buraya düşürmek istiyorum Cumhurbaşkanım,
Bursa Ticaret Borsa Başkanı Özer Matlı, idari bina bana lazım değil demesine rağmen, ne AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı, ne de beton duvar görevi üstlenen yapıyı tasarruf tedbirlerine rağmen yapan AK Parti Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı ikna edemediğini söylediğini de hatırlatırım.
Unutmadan Özer Matlı, Ticaret Borsa idari binanın temel atma törenine gelen AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’na bu utancı hatırlatınca, Çavuşoğlu kendisine, ‘beni bu işe karıştırma’ dediğini, bu faniye anlatmıştı.
Hakikaten son 18 yılda Bursa’yı betonlaştıran faşistler kim, Cumhurbaşkanım!
Bir gece kanun, kararname çıkarıyorsunuz, elinizde yetki, akla gelebilecek her türlü güç var. Yalvarıyorum, Tayakadın Cami önüne yapılan utancı yerle yeksan ediniz, ecdadı sevindiriniz.