FÜTÜVVETNÂMELERDE GEÇEN VE AHİLİĞİN TEMEL DEĞERLERİNİ OLUŞTURAN İLKELER ŞU ŞEKİLDE SIRALANABİLİR:

1- İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak.

2- İşinde ve hayatında kin, haset ve gıybetten kaçınmak.

3- Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak.

4- Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak.

5- Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak.

6- Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak.

7 - Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak.

8- Alçak gönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak.

9- Ayıp ve kusurları örtmek, gizlemek ve affetmek.

10- Hataları yüze vurmamak.

11- Dost ve arkadaşlara tatlı sözlü, samimi, güler yüzlü ve güvenilir olmak.

12- Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek.

13- Herkese iyilik etmek, iyiliklerini istemek.

14- Yapılan iyilik ve yardımları başa kakmamak.

15- Hakka, hukuka ve hakkaniyete riayet etmek.

16- İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak.

17 - Daima iyi komşulukta bulunmak, komşusunun eza ve cahilliğine sabretmek.

18- Yaratan'dan dolayı yaratılanı hoş görmek.

19- Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak.

20- İyilerle dost olup, kötülerden uzak olmak.

21- Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak.

22- Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibar etmemek.

23- Allah için sevmek, Allah için nefret etmek.

24- Hakk için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak.

25- Maiyetinde ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek.

26- Açıkta ve gizlide Allah'ın emir ve yasaklarına uymak.

27- Kötü söz ve hareketten sakınmak.

28- İçi-dışı, özü-sözü bir olmak.

29- Hakkı korumak, hakka riayetle haksızlığı önlemek.

30- Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek.

31- Belâ ve musibetlere sabır ve tahammüllü olmak.

32- Müslümanlara lütufkâr ve hoş sözlü olmak.

33- Düşmana düşmanın silahıyla mukabelede bulunmak.

34- İnanç ve ibadetlerinde ihlaslı olmak.

35- Fani dünyaya ait şeylerle övünmemek, böbürlenmemek.

36- Yapılan iyilik ve hayırda hakkın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemek.

37- Alimlerle dost olup dostlara danışmak.

38- Her zaman ve her yerde yalnız Allah'a güvenmek.

39- Örf, âdet ve törelere uymak.

40- Sır tutmak, sırları açığa vurmamak.

41- Aza kanaat, çoğa şükretmek ve dağıtmak.

42- Feragat ve fedakârlığı daima kendi nefsinden yapmak.

43- Namazı bırakmamak.

44- Hayâ sahibi olmak.

45- Dünya hayatına esir olmamak.

46- Nefsin esiri olmamak.

47- Helâl kazanç sahibi olmak.

48- Ahilerden muhtaç olanlara ihsan ve keremde bulunmak. Cömert, kerem ve ikram sahibi olmak.(6)

 Fütüvvetnâmelerdeden çıkardığımız şahsî ve toplumsal hayatın istikrarını esas alan prensiplerden hareketle Ahilik teşkilatının vizyonunun "çekirdek ideoloji"nin temel değerler alanını oluşturan kısmının kısaca;

-Teşkilatın toplumsal mesuliyeti

-Hizmette mükemmellik

-Dürüstlük ve doğruluk

-Ortak yaşama (ve paylaşım) anlayışından meydana geldiğini ifade edebiliriz.

Ahilik teşkilatının vazgeçilmez değerlerinden olan "toplumsal sorumluluk" yüklenilmiş bulunan fonksiyonlar ile hayat bulur.(7)

Kavlî, seyfî ve şurbî biçimde tasnif edilen Ahilik teşkilatının fonksiyonları siyasî, askerî, dinî ve kültürel boyutlu olup, hayatın her alanını kuşatır. Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda ve siyasi otoritenin zayıfladığı dönemde Ankara şehrinde yönetim faaliyetinde yer almaları, siyasi fonksiyon için bir misal teşkil eder (İbn Batuta, sh. 25). Balkanlara kadar uzanan bir dini tebliğ anlayışı teşkilatın dini fonksiyonu ile ilgilidir. (Burgazî,sh. 128). Yine zaviyelerinde eğlenceden eğitime kadar faaliyet göstermeleri ve "devletin hiçbir tesiri olmadan; şehir esnafı ve halkı kendi kendisini idare ediyor, en küçük bir suiistimal, yolsuzluk ve ananeye aykırı harekete fırsat verilmiyordu." tespiti sosyal ve kül¬türel fonksiyonla izah edilebilir. (Turan, Osman, Türk Cihan Mefkuresi, cilt, 2, sh. 21).

Uzunçarşılı'nın "...Ahilerinde askeri teşkilatlara benzer silahlı teşkilatları olduğu ma-lumumuzdur... Mamafih bunlar ordu kuvveti olmayıp, mahalli muhafaza kuvvetidir." tespiti ve Ahilerin Fatih dönemine kadar ordu ile beraber hareket etmeleri ve dağ başlarında zaviye kurmaları toplumsal sorumluluğun askeri fonksiyonlarını ortaya koymaktadır. Bütün bu fonksiyonlar Ahilerin vazgeçilmez değerlerinden olan toplumsal sorumluluğun bir gereğidir.

Ahilik teşkilatının vazgeçilmez temel değerlerinden olan "Hizmette Mükemmellik" ise asır¬larca bütün hizmet çeşitlerinde kullanılmış, bilhassa üretimde kalitesizliğe müsamaha edilmemiş ve kalitesiz mal üretenlerin meslekten ihraç edilmesine yol açmıştır.(8)

"Müşteri velînimetimdir" ilkesini esas kabul eden Ahiler, kalitesiz mal üretenin papucunu dama atarlarmış. "Pabucun dama atılması" kalitesiz hizmet üretimi için verilen cezayı ifade eder. (9)

"Dürüstlük ve doğruluk" Ahilerin genel anlamda topluma mal ettikleri bir temel değerdir. Dü-rüstlük ve doğruluk değeri Ahiler sayesinde toplumda o derece yaygınlaşmıştır ki, H. A. Munro Butler Johnstone'nin:

"Onların arasında senet alıp vermek gibi bir adet yoktur. Türk'ün sözü onun senedidir. Borcunu red etme ve sahtekarlık onlar arasında bilinmeyen bir şeydir" tarzındaki tespiti bunu açıklamaya yeter. (10)

"Ortak yaşama" prensibi de teşkilat mensupları arasında ünsiyet ve ülfetin gerçekleşmesini sağlayan bir temel değerdir. Teşkilat mensupları arasında dayanışmayı sağlayarak, bireyi baş-kalarıyla birlikte büyük hedeflere ulaştırır.                .

Teşkilat mensuplarıyla olmayı gerektiren bu değeri İbn Batuta'nın:

"Kardeşler gündüzleri geçimlerini sağlayacak kazancı elde etmek üzere çalışırlar ve o gün kazandıkları parayı ikindiden sonra topluca getirip öndere verirler. Bu para ile tekkenin ihtiyaçları karşılanır, topluca yaşamak için gerekli yiyecek ve meyveler satın alınır       Bir misafir olmasa bile yemek zamanında hepsi bir araya gelip topluca yerler, raks ederler, türküler çağırırlar." tespiti bile açıklamaya yeter. (İbn Batuta, sh. 8.)

Ahilik teşkilatının vizyonunu, bu günün dünyasında da geçerliliğini korumaktadır. Ahilik teş-kilatının temel hedefi Farabî'nin ifadesiyle "Medinet'ül-Fâdıla"yı yani: Mükemmel ve müreffeh bir toplum hayatını oluşturmaktır. Bir başka ifadeyle: "Âleme nizam vermek" Ahiliğin değişmez gayesidir. Âleme nizam verme gayesi ve hedefi, Ahileri her zaman motive etmiş ve hedeflerini gerçekleştirme çabalarını artırmıştır. (11)

***

KAYNAKLAR:

6- II. Uluslararası Ahilik Kültürü SempozyumBi1dirileri (13-15 Ekim 1999, Kırşehir)

T C Kültür Bakanlığı Yay. 1999 Ankara, s. 126-128.

7- a.g.e., s. 129.

8- a.g.e., s. 129.

9- a.g.e., s. 130.

10- a.g.e., s. 130.

11- a.g.e., s. 130.