Mart 2016.
Bursa Belediyeler Birliği olarak bazı belediye başkanları ve meclis üyeleri ile birlikte Fransa'nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Birliği Parlamentosu'nda Yerel Yönetimler Kongresine katılım sağladık.
Dönüşte İsviçre-Zurich'e uğradığımızda çok düzenli yerleşim alanları dikkat çekiyordu.
Bir gün önce parlamentoda Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen yerel yöneticiler ile görüşürken İsviçre'nin yerel yönetim tarzı dikkat çekiyordu.
Siyasi ve sermaye baskısına çoktan son vermişlerdi yerel yönetim erkleri üzerinde.
Nihayet bir sokak başında durduk.
Tüm belediye başkanı ve meclis üyelerine şu soruyu sordum :
Yıllar sonra bu sokağa tekrar gelsek planlamada değişik bir şey görür müyüz?
Ortak cevap :
Hayır...
Diyecek bir şey yok dedim bizim yerel yönetim erklerine.
İfade edelim ki plan, proje ve imar uygulama planlarında bizden çok öndeler.
Kanun ve Yönetmeliklere kim olursa olsun sonuna kadar bağlılar.
Taviz vermiyorlar.
İstese de veremezler çünkü geri çağırma müessesesi tıkır tıkır çalışıyor.
***
Ülkemize dönersek;
Günümüz şartlarında yerel yönetimler büyük önem arz ediyor.
Hem hizmet adına hem de bazıları için etiket adına.
Hizmet aşkıyla gecesini gündüzüne katanlara teşekkür ederken sırf siyasi etiket ve gelecek planları adına koltuk işgal edenlere halkın bir sözü olması gerektiğine inanıyorum.
Bunun demokratik yolu da geri çağırma müessesesidir.
Başaramayan, beceremeyen, çalışmayan Belediye Başkanları ve Meclis Üyeleri için başta İsviçre olmak üzere bazı ülkelerde uygulanan geri çağırma sistemi...
Geri çağırma, yerel seçmenler tarafından seçilmiş görevlilerin, seçim dönemi bitmeden önce o beldenin sakinleri tarafından bilgi, yetenek, dürüstlük vb. gibi sebeplerle yetersiz ve başarısız bulunarak görevden alınmasıdır.
Seçmenlerin temsilcilerini doğrudan ve sürekli olarak denetlemesine imkan tanıyan bir katılım mekanizması olan geri çağırmanın yapılacak düzenlemeler ve ortak akıl kabulünce yerel yönetimler yasasına kazandırılması gerekmektedir.
Yaşanabilir şehir ve şeffaf bir yönetim için.