Deprem, sel, heyelan.
Son yıllarda sıkça yaşıyoruz doğal afetleri.
1999 Marmara depreminden sonra alıştık depremle yaşamaya.
Arka arkaya geldi büyük ve orta ölçekli depremler.
Tabii ki ilgili teknik kişi ve kurumlardan da uyarılar.
Tüm ülke çapında seminerler, konferanslar, bilgilendirme toplantıları düzenlendi ve de devam ediyor zaman zaman.
Şehrimize gelince.
Jeoloji Mühendisleri ve İnşaat Mühendisleri Odaları her fırsatta yerel yönetimleri ve Bursa kamuoyunu uyarıyor, tedbirleri sıralıyor ve de öneriyorlar.
Deprem değil bina öldürür gerçeğini hatırlatıyor sık sık oda başkanı Mehmet Albayrak.
Elbette şehrimizin diğer sorunlarında da ilgili diğer odalar da aynı hassasiyeti gösteriyor.
Fakat deprem belli aralıklarla hatırlatıyor kendini.
Ve Bursa 1 nci derecede deprem bölgesinde.
1855 yılında büyük depremi yaşamış ve ağır hasar almışız.
Uyarıyor bıkmadan, usanmadan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er.
Yerel yönetimlere her daim çağrıda bulunuyor.
Fay hatlarını imar planlarına işleyin diyor.
Elbette, fay hatları ile heyelan bölgeleri ve de şişmiş ve sıvılaşmış alanlar nazım ve uygulama planlarına işlenmeli ki imar başvurularıda bu veriler doğrultusunda değerlendirilmelidir.
Oysa Büyükşehir Belediyesi ise hâlâ bir deprem haritası çıkaracak kabiliyeti gösterememistir.
Şehrin merkezinde 3 diri fay hattı mevcut iken şehir genelinde 7 fay hattı bulunmaktadır.
Yeri gelmişken Osmangazi Belediyesi'de 2010 yılında yaptırdığı Master Çalışma Planında yer alan riskli bölgeleri uygulama planlarına işlemelidir.
Zira o başarılı çalışma arşiv niteliğine dönüşmemelidir.
Adım adım yaklaşıyoruz büyük depreme diyor uzmanlar.
Burada en büyük sorumluluk ve çözüm yerel yönetimlere düşüyor.
Fakat burada en önemli faktör, görüş bildiren, öneren, olumlu veya olumsuz eleştiri ortaya koyan teknik odaları muhalif olarak gören anlayıştan süratle uzaklaşmak gerekiyor.
Daha öncede ifade etmiştim.
Ortak akıl, ortak mühendislik.
Seçim zamanlarında sıkça kullanılan "hep birlikte yöneteceğiz" vaadinizi hiç olmazsa doğal afetler konusunda hayata geçirin.
Azda olsa zamanımız varken.