Siyasi partiler için her kongre, yenilenme, tazelenme ve sesini yükseltme fırsatıdır. Türkiye’nin geleceğinden endişe duyan kesimlerin aslında bu endişelerini ortadan kaldıracak, geleceğe umutla baktıracak bir başlangıç oldu Saadet kongresi.
Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’nın en büyük salonunda gerçekleşen kongrede salonun içi ve dışı 81 ilden gelen milli görüşçülerle ve misafirlerle tıklım tıklım doldu. Yaklaşık 20 bin civarındaki milli görüşçü, misafir, yabancı misyon, iktidar ve muhalefet partileri temsilcileri, Ankara BŞB başkanı ve birçok medya organı hazır bulundu. 7. Olağan kongrenin başından sonuna kadar salonda muazzam bir heyecan ve samimiyet hakimdi.
***
Bilge Başkan Temel Karamollaoğlu yaptığı konuşmada, çok önemli noktalara değinerek, kardeşliği ve beraberliği vurguladı. “Bu memleket hepimizindir, her görüşten, her düşünceden insan, acısıyla, sevinciyle, kederiyle bizimdir, bu çağrı 82 milyon insanımızadır, 50 yıldır çizgimizden taviz vermedik” dedi ve ekledi :
“50 yıldır
-Hak ve adalet diyoruz,
-Üretim ve kalkınma diyoruz,
-Şahsiyetli dış politika diyoruz,
-Önce ahlak ve maneviyat diyoruz,
-Düşmanlaştırma ve ötekileştirme değil, kardeşlik ve kucaklaşma diyoruz”.
Bilge Başkan’ın yaptığı konuşma, dediği gibi 82 milyona, hem iktidara, hem muhalefete ve tüm halkımıza idi. “Rüzgara, konjonktüre, makama ve mevkiye göre yön değiştirmedik ! Diklenmek değil, dik durmak nasıl olur, görmek isteyen bu salona baksın, bu salonda güce teslim olmayanlar, haksızlığa boyun eğmeyenler var, ilk virajda veda edenler değil, ahde vefa gösterenler var, aldatmayanlar, aldatılmayanlar var bu salonda” dedi.
***
Bilge başkan Temel Karamollaoğlu daha sonra ülkemizin getirildiği durumu şöyle özetledi:
“-Adalet olgusu iflas etmiş, mağdurlar ordusu oluşmuş bir Türkiye var,
-Ekonomisi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılığı bitmiş, bütün birikimleri “VARLIK FONU” adı altında ipotek edilmiş bir Türkiye var,
-Cumhuriyet tarihinde ilk kez, borçlanabilmek için BORÇLANMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ kurmak zorunda kalmış bir Türkiye var,
-İltimas, adam kayırma, torpil ve partizanlığın sıradanlaştığı, israf ve yolsuzluğun had safhaya çıktığı bir Türkiye var,
-En önemlisi gençlerin gelecekten ümidini kestiği, yarınlara dair umutların tükendiği bir Türkiye var”.
İktidar partisi ile önemli tespitlerde bulunarak şunları ekledi:
“3 Kasım 2002 Ak partinin iktidara gelişinin ilk günü olmuştu, 3 Kasım 2019 da Ak partinin iktidardan ayrılışının tescillendiği ilk gün olarak tarihe geçecektir. Çünkü Ak parti miadını doldurmuştur. Ne yazık ki Türkiye’ye vereceği hiçbir şey kalmamıştır.
-Yorgundur, Türkiye’yi de yormaktadır,
-Bitkindir, Türkiye’yi de bitirmektedir,
-Adı Adalet ve Kalkınma Partisi olmasına rağmen, ne adalet ne de kalkınma kalmıştır ülkemizde”.
Bilge Başkan birçok konuya değindi, konuşmanın tamamını bulup okumak tüm okuyucularımızın ufuklarını açacaktır, bundan eminim. Gelecek ile ilgili ciddi ve proje ve tekliflerini de anlattı bu konuşmasında. Sonraki yazılarımızda bunlardan bahsederiz inşallah. Konulardan biri de şuydu :
“50 yıl boyunca, milletin kaynaklarının bir avuç mutlu azınlığa aktarılmasına nasıl karşı çıktıysak, bugün de milletin imkanlarının bir avuç yandaşa aktarılmasına karşı çıkıyoruz.
***
50 yıldır milletin iradesine ipotek koymaya kalkan laikçi, dayatmacı VESAYET anlayışına nasıl karşı çıktıysak, bugün de vesayeti kaldıracağız diyerek iktidara gelip, kendi kişisel vesayetlerini kurmaya kalkanlara karşı çıkıyoruz, Saadet Partisi SÖMÜRÜYE KARŞI BİR BAŞKALDIRI HAREKETİDİR” dedi.
50 yıllık mücadelelerini özetleyen bilge başkan daha sonra tüm partilere seslenerek, “ÜLKEMİZİ BİR RÖVANŞ CUMHURİYETİ OLMAKTAN KURTARALIM, ihtilaflarımızın, hırslarımızın kör karanlığında kaybolmak yerine, ittifaklarımız üzerinden yeni bir toplumsal sözleşme imzalayarak, yeni bir gelecek inşa edelim “ dedi.
***
Düşünün ki, Saadet Partisi’nin kurucu genel başkanı Recai Kutan, bir önceki genel başkanı Mustafa Kamalak, şimdiki genel başkanı Temel Karamollaoğlu ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk beyefendiler aynı kongrede yan yana oturuyor, böyle bir resmi başka partilerde görmek pek mümkün değil. Böyle güzel ve muazzam bir ortamda, Bilge Başkan yaptığı konuşma ile Milli Görüş’ün ikinci 50 yılının işaret fişeğini atmış oldu.
Dile kolay, Milli Görüş 96 yıllık Cumhuriyetimizin son elli yılına damga vurmuş bir hareket, bugün için oy oranı düşük olsa da, Saadet Partisi, ülkemizde birlik ve beraberliği sağlayabilecek tek hareket ve ana unsur olarak görünüyor. Ülkemizin getirildiği noktada, en büyük problem toplumsal kutuplaşma ve ayrışmadır ! Maalesef iktidar partilerinin, son yıllarda seçim kazanmak uğruna toplumu fazlasıyla gerdi, bu durum kendilerine oy olarak yaradı ama kaybeden milletimiz ve Türkiye oldu.
İşte tam da bu noktada, Saadet Partisi, ayrıştırılan, kutuplaştırılan ve zedelenen hassasiyetleri tekrardan güçlendirebilecek tek parti olarak her platformda hazır. Bütün partilerin tabanlarının dağınık bir görüntü verdiği bugünlerde, Saadet Partisi bu kongre ile göstermiştir ki, kitlelere umut olmaya devam edecek ve büyüyecektir.
Gelecek Saadet ile gelecek …