Kaçak ve çarpık yapılaşma hem ülkemizin hem de Bursa'nın en önemli sorunlarından biri. Üstelik büyük depremin adım adım yaklaştığı bugünlerde.

Bence getirilen imar affı uygulaması yanlış oldu. Ki, deprem uzmanları ve inşaat mühendisleri de aynı görüşte.

Bu vesileyle.

Nilüfer-Çalı ve yakın komşu bölgelerdeki kaçak ve çarpık yapılaşmaya dikkat çekmek istiyorum.

Nilüfer-Çalı Sarıyerler Bölgesi, tarla vasfında araziyi bünyesinde barındıran 350 dönümlük ada.

Ama kaçak, ama imar affından yararlanmış veya tarım deposu, hayvan kümesi izini alınarak yapılmış sonra da fabrika binasına dönüşmüş yapılar.

Kim izin verdi, kim görmezden geldi ayrı ve geniş çaplı bir tartışma konusu.

Yapanın yaptığı yanına kâr kalıyor algısı burada da gerçek oluyor.

Bölge tarla ve tarım vasfını yitirmiş. İmar affından yararlanmış binaları yıkmak da mümkün değil. Aynı zamanda gerçekçi ve doğruda olmaz.

Zira birçok fabrikada üretim devam ediyor. Milli servetin hebası söz konusu.

Çözüm...

Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Başkanlıkları 1/1000 ve 1/5000 lük uygulama ve nazım imar planlarını revize ederek bölgenin planlı ve modern bir sanayi ve ticaret alanına dönüşmesini sağlamalıdır.

Böylece kaçak ve çarpık yapılaşmanın önüne geçilirken Kamu Ortaklığı Payı kaybının daha da büyümesi sonlanmış olacaktır.

İlgili Belediye Başkanlıklarının ortaya koyacağı irade hak, hukuk ve adalet açısından önemli bir işaret fişeği olacaktır.

Takip edip, bekleyeceğiz.

Neden mi?

Geçen ay Bursa Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında AKP ve CHP Grup Sözcülerinin kaçak yapılaşma tartışmasında karşılıklı "kavgada yumruk aramayız" sözleri derin anlam içeriyor.

Görelim bakalım, kaç yumruk sayacağız!