Bu şehrin çocuğu olarak soruyorum cemre nereye düşecek?
Çocukluk yaşlarımda büyüklerimizin söylediği bir söz vardı, ‘yeşil Bursa’
Sahi ne oldu, o sözü kimse söylemez oldu. Bitişik nizam evler şehrin göbeğinde, ruhumuzu bozan ucube binalar, gökdelen gibi yapılar ve bunu göremeyen Bursalı yöneticiler, pardon görüp te görmemezlikten gelen yerel yöneticilerin, medeniyet sloganlarını sıralamaları, ne hale geldiğimizin açık göstergesi değil mi?
Sizce güzelim Bursa’yı betonlaştırmak, iç içe sokmak, insanları koloni halinde gezdirmek şehri planlamada çalışanların da suçu değil mi?
Görüyorsunuz, güzelim kentin içinde yeşil alan kalmadı.
Dillerinden Osmanlı, ecdat sözcükleri düşürmeyenlerin, gözlerini, ruhlarını rant bürümüş!
Ovası talan edilmiş, ısrarla büyümesine göz yumulan, müteahhitlere iş takipçiliği yapan, gelecek için zerre kaygısı olmayan bazı milletvekilleri Bursa’ya resmen ihanet ediyorlar.
İnanmıyorsanız, eski adı Yalova yolu olan İstanbul Caddesi’ne ibretle bakın, ardından Nilüfer’deki yüksek katlı binalar, İzmir yolu üzerindeki ucubeler!
Soruyorum bu utanca, beton kirliliğine, Bursa’yı Ankara’da temsil eden AK Parti’nin kaç tane milletvekili itiraz etmiştir?
İçimden bir ses şöyle diyor, ‘çocuğum, çok önceleri yeşil Bursa adında bir şehir vardı, ama o eskidendi.’
Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde İstanbul’un incilerinden birisi olan Sultanahmet Cami için. “Zeytinburnu’nda yükselen ucubeler, Sultanahmet’e gözyaşı döktürüyor. Biz, İstanbul’a ihanet ettik, bu binaların tıraşlanması lazım.”
Kendi elimizle, kendi cehennemimizi hazırlıyoruz ama hala pısırık davranmaya devam ediyoruz!
Sahi cemre nereye düşecek, anne?