Meclis oturumlarının en renkli ve tartışmalı anları bütçe görüşmelerinde gerçekleşir.
Hem idarenin hem muhalefetin karşılıklı eleştirileri rakamların içinde yer bulur kendine.
Ve son yaşanan olağan üstü durum göstermiştir ki yerel yönetimler vazgeçilmez bir devlet yapısıdır.
Takip edebildiğimiz kadarıyla coranavirus mücadelesinde hangi partiye mensup olursa olsun tüm belediyeler başarılı bir faaliyet ortaya koymuşlardır.
Ama bir gerçek daha ortaya çıkmıştır ki; bu da paraya olan ihtiyaç ve kaynaklarıdır.
Yerel yönetimler birden fazla varlık ve bireye karşı sorumludur. Vatandaşlar, yerel yönetimlerinin, toplumun sağlıklı ve üretken bir parçası olmaları için ihtiyaç duydukları hizmetleri sağlama beklentisiyle desteklenmesi için vergilerini öderler.
Halkın yerel yönetimlere olan güvenini sağlamakta kolay değildir. Hele ki siyasi taassup ağır basıyorsa.
Açık, şeffaf ve kolayca anlaşılabilir bir bütçe süreci; finansal ve politik hesap verilebilirlik, yerel yönetimler ile vatandaş arasında güven köprüsünü kurmaya yardımcı olur. Hesap verebilirlik, finansal ve politik hesap verebilirliğin temelini oluşturur.
Belediye Gelirleri;
Türkiye’de yerel yönetim birimlerinin gelirleri üç temel kaynağa dayanmaktadır:
1- Yerel yönetimlerin öz gelirleri,
2- Yerel yönetimlerin merkezi yönetim bütçe gelirlerinden aldıkları pay,
3- Yerel yönetimlere merkezi yönetim tarafından yapılan transferler.
Belediye Kanununa göre belediye gelirleri şunlardır;
a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları.
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay.
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler.
d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek
gelirler.
e) Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler.
f) Faiz ve ceza gelirleri.
g) Bağışlar.
h) Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler.
i) Diğer gelirler.
Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil edilen emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından alınır. Bunlardan
büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca pay kesilmez.
Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin son fıkrasına göre, belediyenin; Proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, Şartlı bağışlar, Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları, Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri, haczedilemez.
-Yerel vergi gelirleri
Belediye Gelirleri Kanununda sayılan ve doğrudan beledilerce toplanan vergiler şunlardır; İlan ve Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi, Yangın Sigorta Vergisi
ve Çevre Temizlik Vergisidir.
Yerel vergiler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda düzenlenmiştir. Belediyeler 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre Emlak Vergisi ve Arazi Vergisi de tahsil etmektedirler.
-Yerel harçlar
Türkiye’de belediyelerin tahsil ettiği yerel harçlar İşgal Harcı, Tatil Günleri Çalışma Harcı,
Kaynak Suları Harcı, Tellallık Harcı, Hayvan Kesimi Muayene ve Denetim Harcı, Ölçü ve Tartı Aletleri
Muayene Harcı, Bina İnşaat Harcı, Kayıt ve Suret Harcı, İmar ile İlgili Harçlar (Parselasyon Harcı, İfraz
ve Tevhit Harcı, Plan ve Proje Tasdik Harcı, Yapı Kullanma İzni Harcı ve Zemin Açma İzni Harcı), İşyeri Açma İzin Harcı, Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı ve Sağlık Belgesi Harçlarından oluşmaktadır.
-Harcamalara katılım payı
Türkiye’de belediyeler yaptıkları altyapı hizmetleri karşılığında Yol Harcamalarına Katılım Payı,
Kanalizasyon Harcamalarına Katılım Payı ve Su Tesisleri harcamalarına Katılım Payı adı altında katılım
payları tahsil etmektedir.
-Ücrete tabi işler
Belediyeler Belediye Kanunun sayılan harç ve katılım payı konusu yapılmaya ve ilgililerin
isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için ücret alabilirler. Hangi hizmet için ne kadar ücret alınacağı belediye meclislerince belirlenir.
Belediye tarafından yapılacak bir hizmetin ücret konusu yapılabilmesi için öncelikle o hizmet için
bir harç veya katılım payı belirlenmemiş olması ve hizmetten yararlanacak kişi veya kişilerin bizzat
belediyeden hizmetin yapılmasını talep etmiş olmaları gerekmektedir.
-İştirak gelirleri
Belediyeler, kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre yetkili organlarının kararı ile sermaye şirketi kurabilmektedir. İktisadi işletme kurma imkanı olan
belediyeler bu imkanı bir gelir elde etme aracı olarak kullanmaktadırlar.
*
Merkezi yönetimin yerel yönetimlere yaptığı transferler genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylarla sınırlı değildir.
Her yıl bütçe kanunlarında yer alan belediyelere yardım koduna konulan ödenekten Maliye Bakanı tarafından ihtiyacı olan belediyelere yardım yapılabilmektedir. Ancak bütçe imkanları ile yapılan bu transferler son yıllarda içinde bulunulan ekonomik koşullar dolayısıyla oldukça sınırlı ölçüde kalmaktadir.
*
BELEDİYELERİN GELİRLERİNİ ARTIRMA YOLLARI
Belediyelerin merkezi yönetimden aldığı belediye payları ve transferler haczedilebilmekte ancak belediyelerin kendisi tarafından tahsil edilen vergi, resmi harç gelirleri haczedilememektedir. Bu nedenle belediyelerin öz gelirlerini artırmaları son derece önemlidir.
Diğer bir ayrıntıda...
Belediyelerin öz gelirlerinin olması gerekenden daha düşük bir noktada bulunmasının başlıca
nedeni, bazı vergi ve harçların maktu olarak belirlenmesi ve zaman içinde bunların
güncelleştirilmemesidir.
Belediyelerin öz gelirlerinin düşük olmasının bir başka nedeni de, vergi, harç ve ücretlerinin
güncellenmemesi yanında tarh, tahakkuk ve tahsil için gerekli altyapının oluşturulmamasıdır.
Son yıllarda bu durumların belediye lehine düzeltilmesi için idari ve meclis kararları göze çarpmaktadır.
Ayrıca halka vergi bilincinin anlatılması, vatandaşlık ve yönetime katılma ile maliyeti paylaşma sorumluluğunun ve bilincinin aşılanması gereklidir.
Ayrıca bazı fiyatlandırılabilir belediye hizmetlerinin belirlenmesi ve bu hizmetler karşılığında
belirli ücretlerin toplanması belediye gelirlerini artırabilecek bir unsurdur.
Tüm bunların yanında belediyeler kaynak yaratabilecek yeni vergi ve pay kaynakları üzerinde
çalışılabilir. Özellikle turistik bölgelerde uygulanabilecek konaklama vergisi ile belediye sınırları içinde maden ve orman işletme gelirlerinden belediyelere pay verilmesi veya arttırılması üzerinde
düşünülebilir.
Asfaltı döken belediyelere motorlu taşıt vergilerinden pay aktarılması mümkündür.
Milli parklardan alınan giriş ücretleri o ilin belediyesinde kalmalıdır.
Bir çoğumuz belediyelerin çok fazla gelir elde ettiğini düşünürüz. Belediyeler tarafından bir çok şeyin gelir elde etmeye müsait olduğunu söyleriz. Belediyelerin gelir kalemi fazladır. Ancak bilinmelidir ki, belediyelerin belde sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için ürettiği mal ve hizmetlerin maliyeti de yüksektir. Bu maliyetlere katlanmak zorunda olan belediyeler bir çok gideri üstlenmek durumundadır.
Ülkemizde yer alan belediyelerin neredeyse tamamına yakını borçlu durumdadır. Yani belediyelerin gelir-gider dengesini iktisadi olarak değerlendirdiğimizde, belediye giderleri gelirlerinden daha yüksek durumdadır.
Yerel yönetimlerin gelir kaynaklarının yetersizliği ve mali özerklikleri uzun yıllardan beri tartışılan bir konudur. Ancak gelir kalemleri ve miktarı kadar gelir kaynaklarının usulüne uygun ve verimli bir şekilde kullanılması da önemlidir.
Coranavirus sonrası Belediyeler Birliğinin mali kaynaklar konusunda ortaya koyacağı öneri, ısrar ve takip süreci dikkatle izlenecektir