Düşünüyorum da millilikten bize dem vuranların, neden bu alengirli işlere girdiklerini bir türlü aklım almıyor.
Vatandaş olarak düşünmek elbette benim de hakkım. Sonuçta ben de bu ülkenin vatandaşıyım ama maalesef ki bu denli güzel ve verimli toprakları, geniş ovaları olan tarımı iyi bir ülkede açlık ve sefalet içinde yaşıyorsak yazıklar olsun bizi yönetenlere. Sizi bilmem ama benim aklım almıyor.
Eğer ki çocuklar yatağa aç giriyorsa, raflardaki etiketler yerinde durmuyorsa, her gün kullandığımız gıda ve diğer ürünlere zam geliyorsa, vatandaş et alamıyorsa, süt alamıyorsa, bu durum yöneticilerin yönetim kabiliyetini kaybettiğinden kaynaklanıyor. Diğer bir konu ise ülkemizin bütün kaynakları vakıf ve cemaatler aracılığıyla birilerinin cebine aktığını görüyoruz ve birilerinin bizi milli ve dini duygularımızla sömürerek hayatımızı çekilmez ve geçinmez hale getiriyor.
Bir oyun mu dönüyor acaba?
Siyaset zenginleşme aracı olarak kullanılıyor.
Atalarımızın dediği gibi; 'balık baştan kokar!
Gülüyorum ağlanacak halimize!
Bir de bunlar yetmez gibi başımıza mülteci istilası çıktı.
Hudut namustur, koruyamazsan ölürsün!
Aslında bu mülteci meselesine dikkat çekmek gerek, bizi yıllar sonra çıkmaza sokabilir.
Hudutlarımız kevgire döndü.
Şimdi sizlere bir sorum var?
Bizim Suriye'yle 900 küsur kilometre sınırımız var. Fırat Nehri bu sınırı ikiye bölüyor, bizi tehdit eden terör unsurları doğumuzdan geliyor, fakat biz neden güneye operasyon yapıyoruz?
Soru; neden biz güneye askeri harekat yaptık?
Emperyalist ülkelerin amacı, Suriye'nin güneyinde yeni bir devlet projesi var. Türkiye'yi dönüştürmek, hedef Türkiye Cumhuriyeti'ni araplaştırıp dönüştürmektir. Bu da bizim için çok büyük bir tehlikedir. Cihan harbinde Osmanlı'ya yapılan Arap ihanetini hatırlamakta fayda var!
Suriye sınırındaki mayınlı bölgenin bir İsrail firmasına verilmesi manidardır.
İnanınki ekonomik kriz ve yoksulluğu unutur olduk. Atalarımızın kanıyla, canıyla alıp bizlere emanet ettiği bu güzelim ülkenin, bir emperyalist oyunla elimizden kayıp gitmesinden korkuyorum.
Ülkemiz kuruluş ayarlarına geri dönmeli ve yeniden Kuvâ-yi Milliye ruhuna kavuşmalı. İş işten çok geçmeden.
Benim asil Türk milletine ve gençliğine inancım tamdır, vatan söz konusu olunca dal olur orman gibi gürler.
Akif'in dediği gibi; 'sel olur bendini aşar, enginlere sığmaz taşar.'
Ülkemizin kuruluşunda ve kurtuluşunda emeği geçen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ve tüm silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmet, minnet, şükranla anıyorum.