Ne oluyoruz?
Kıyamet mi bu?
Bir virüs tüm dünyayı allak bullak etti.
Oysa bu mikroskobik bir canlı, yani mikrop. Varlığını sürdürebilmesi için üremesi ve çoğalması gerekli…
Tıpkı, tıpkı, tıpkı insan gibi?
Evet evet, insan ve diğer canlılar gibi, var olabilmesi, neslini sürdürebilmesi için üremesi ve her türlü zor koşullara uyum sağlaması, genetik olarak kendini adapte etmesi gerekli..
İnsan da öyle değil mi?
Yüz binlerce yıldır dünya denen gezegende yaşamaya devam ediyor; öyle ki, dünyayı sürekli yaşanmaz hale getirip, hem kendi nesline zarar veriyor, hem de çevresine…
Corona virüsü COVID-19 gibi…
Belki COVID-19 da zeki bir varlık ve hayatta kalmak için kendisiyle savaşanlara karşı direniyor ve savaşıyordur.
Bakalım kim kazanacak?
COVID-19 mu, İnsan mı?
Dünyaya bulaşan İnsan denen virüs ile kim savaşıyor peki?
Elbette doğa, yani dünyamızın kendi iç dinamikleri….
İnsanlık kazanırsa dünya kaybedecek, dünya kazanırsa tüm canlılar kurtulacak!
Acaba, COVID-19, doğanın İnsan denen virüsle mücadele etmesi için geliştirdiği bir savunma silahı olabilir mi?
Peki bu durum kıyamet alameti olarak görülenbilir mi?
Sadece bu mu?
Mesela İran’da gökten patlıcan yağmış…
Elbette bu basit bir doğa olayı. Belli ki, patlıcan tarlasından geçen bir hortumun, sürüklediği patlıcanlar bir başka yere savrulmuş…
Ya Umman’da yaşanan karınca istilasına ne demeli?
Bundan daha önce de Afrika’da çekirge istilası yaşanmıştı ve hızla kuzeye doğru ilerliyordu…
Bu yaşadıklarımız kıyamet mi, COVID-19 mu daha tehlikeli insan mı, bilemiyorum ama ortada kafa karıştırıcı bir durum var ve bu durum, bir çok komplo teorisinin ortaya çıkmasına zemin yaratıyor.
Dünya alarmda… Çin'in durumu ortada, İtalya neredeyse kepenk kapamış durumda…
Ve bu durumun Türkiye’ye etkisi de kendini göstermeye başladı.
Önce tiyatro oyunları, sonra futbol karşılaşmaları derken, Diyanet İşleri Başkanlığı ibadetlerini evde yapmaları konusunda fetva ve tavsiye niteliğinde Başkan Ali Erbaş aracılığı ile açıklama yaptı.
İyi de neden camiler tamamen kapalı değil de sadece vatandaşlara tavsiyede bulunuyorlar? Bu olay vatandaşın inisiyatifine bırakılamayacak kadar ciddi bir durum değil mi?
Çünkü vatandaş, camide, cumada ölebilme ihtimalini şehit olmak zannediyor!
Hatta bazıları meleklerin virüslerden koruyacağına, camilerin kapatılmasının kıyamet alameti olduğunu düşünüyor!
Evet, Sağlık bakanlığı çok ciddi önlemler alıyor, Ak Parti iktidarının bu konuda başarılı olduğunu söyleyebiliriz de, Sn Erdoğan nerelerde?
Avrupa ülkelerinde konuyla ilgili bilgi ve paylaşımlarını en üst makam düzeyinde yaparken, bütün yük neden Sağlık Bakanı Sn Fahretin Koca’ya bırakılmış vaziyette?
Sn Erdoğan’ın şimdiye kadar her konuda ahkam kesip konuştuğunu, fikrini paylaştığını biliyoruz. Bu konuda suskun olması beni endişelendiriyor, inşallah sağlığı ve sıhhati yerindedir. Maazallah, başına bir şey gelirse, sonra Bay Kemal ile kim uğraşacak, tövbe haşa, Allah gecinden versin… Onun başına bir şey gelirse ülkemizin hali nice olur(!)
Bakın, Umre’den dönen umreci hacıların düştüğü duruma!
Sen git, ibadet yaptığını zannedip, Suudilere milyonlarca dolar para kazandır, sonra Türkiye’ye dönüşte karantinaya alın, hacı ağabeylere ablalara reva mı bu?
Peki karantinadan kaçmaya çalışanlara ne demeli?
Hepsi bir yana diyanetin umrecileri karantina altına alması için öğrenci yurtlarına yerleştirmesi ve bu nedenle gecenin ayazında gencecik çocukların apar topar yurtlardan atılması ise tam bir rezilliktir.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi hacı amcaların yurtları ahıra benzetmesi ise ayrı bir trajik durum!
Şöyle ya da böyle…
Kim ne derse desin;
Bir virüs insanlığı hizaya sokabilir… Hatta hizaya soktu bile…
Daha geçen haftaya kadar ne konuşuyor, ne tartışıyorduk, bugün gündem ne?
Yaşadığımız sinema filmi değil, kurgu değil, tamamen gerçek!
Bir kez daha anlaşıldı ki, biz ne plan yaparsak yapalım, dünya, doğa, hayat kendi planını programını yapıyor ve uyguluyor.
Biz dünya denen bu sahnede sadece birer figüranız.
Kozmik yönetmen “kestik” diyene kadar, insan karakterindeki rolümüzü oynamaya devam edeceğiz de; bu film ya da tiyatro oyununda kötü adamlarının ne kadar çok olduğunu, gerçek hayatta iyilerin kaybettiğini de unutmamak gerek…
Peki ya sen, senin bu dünyadaki rolün ne?
İyi insan mısın yoksa kötü mü?