Uyumayanlar.

Bursa'nın ve Osmangazi Belediyesinin sevilen ve başarılı bürokratı, başkan yardımcısı Beytullah Seferler ile Eskişehirspor maçından bir kaç gün sonra karşılaştığımızda "Sabaha kadar uyuyamadım" demişti.

Dün Adana Demirspor maçına Bursaspor yardımcı antrenörü Musa Öztürk kardeşimin babası ile birlikte gittik. Yolda Bursaspor'u konuşurken söz Eskişehir mağlubiyeti ne geldiğinde Yunus Ağabey " O gece saat 03.00'e kadar uyuyamadım" dedi.

Doğrusu o gece bende gece geç saatlere kadar mağlubiyeti kabullenmekte zorlanmıştım.

Biliyorum ki o gece tüm Bursasporlular yataklarında bir sağa bir sola dönerek sabahı zor yapmışlardı.

Adana Demirspor maçı da yeni bir uykusuz gecenin mihenk taşı idi.

Ya şehir tamamen havaya girecek ya da ümitler azalacaktı.

Detaya gerek yok.

Her şey yolunda gidiyor skorun yanında oyun üstünlüğü bize geçiyordu ki;

Özer Hurmacı çıktı sahneye.

Sinirlerine hakim olamadı, takımı eksik, tribünleri şaşkınlık içinde bırakıp soyunma odasına gitti.

O gitti ama bizlere sıkıntıya, strese soktu, takıma zor anlar yaşattı.

Bu hafta oynanacak olan Erzurumspor maçında da takımını yalnız bırakmış oldu.

Ama hasar bu kadarla kalmadı.

Abdullah Shehu'da dört sarı kart cezası nedeniyle Erzurum'da olmayınca orta sahada dert şimdiden katlandı.

Özer'in affedilmez hatası nedeniyle yeni bir uykusuz geceye az kalmıştı ki sahadaki arkadaşları buna razı olmadı.

Buradan yola çıkarak;

Eskişehir mağlubiyetinin ve uykusuz gecenin telafisi Erzurum deplasmanın da alınacak üç puandır.

Bunca yanlışa ve tüm eksiklere rağmen.

Bitirirken ifade etmek gerekirse başta Özer ve Selezniov olmak üzere, öfke kontrolü konusunda futbolculara profosyonel destek gerekmektedir.

Yoksa canımız çok yanacak.