Ya da şöyle sorayım, Alinur Aktaş neden İnegöl Belediye Başkanlığı'ndan Bursa Bş Belediye Başkanlığı'na atandı?

Ve ardında da seçimlerde, az farkla seçilerek koltuğunu korudu...

Gerçekten de Recep Altepe başarısız olduğu için mi refüze edildi yoksa başka şeyler mi var işin içinde!?

Gördüğünüz gibi soruyorum...

Çünkü gazetecinin görevi soru sormak.

Her ne kadar birileri gibi "tam" gazeteci sayılmasam da, 30 yıldır elim kalem tutuyor, şöyle ya da böyle gazetecilik yapmaya çalışıyorum.

Beni bilen bilir; sadece gazeteci de değilim, sanatla iştigal etmişliğim de var, yazar, çeker ve yeri geldiğinde de oynarım.

Ama oynak(!) değilimdir...

Ortada bir yanlış varsa bunu dile getirmek ve kamuoyunu, vatandaşı bilgilendirmek, önce gazetecinin görevidir, sonra da vatanını, milletini ve kentini seven, kentlilik bilinci taşayan her yurttaşın sorumluluğudur.

Gazeteci Atilla Sağım'ın tekrar gündeme getirdiği, daha önceden de Mehmet Ali Yılmaz'ın kaleme alıp ortaya attığı Bursa BŞ Belediyesi'ndeki BURULAŞ’ın “elektronik bilet” yolsuzluğunu geçen gün BŞ Belediyesi'nde çalışmış bir arkadaşıma sordum.

Aslında planlanmış bir şey de değildi, tesadüfen yolda karşılaştık ve durumu sordum laf arasında. Sanki arkadaşım sormamı bekliyormuş gibi öyle şeyler anlattı ki, ağazım açıkta kaldı ve aklıma şu soruyu düşürdü:

"Acaba Recep Altepe'nin ayağının kaydırılmasında elektronik bilet yolsuzluğu olabilir mi?"

Biliyorsanız, Altepe başkanlığı döneminde Çalık Holding’in bankası, Aktif Bank’a bağlı, “e-Kent” isimli şirketle bir ortaklık yapılmıştı. E-kent aracılığı ile elde edilen gelir ortak bir hesapta toplanması gerekirken Aktif Bank, BŞ Belediyesi'nden habersiz paraları başka bir hesapta biriktirmiş.

Peki ne kadar?

Sayıştayın raporlarına göre 12 milyon 740 bin 948 TL...

Ancak rakamın çok daha fazla olduğu ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ve dolayısıyla Bursa şehrinin ne kadar zarara uğratıldığı tam olarak bilinmiyor!

Bi soru daha.. (Dur hele sorular daha bitmedi)

Çalık Holding kimdir, nedir biliyorsunuz değil mi?

Biliyorsunuz ama ben bir daha anımsatayım: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en yakınında bulunan isimlerden en ama en en EN yakınındaki Ahmet Çalık'ın...

Damadı Berat Albayrak da, vekil olmadan önce Çalık'ta cio idi...

Çalıklar, 2007'ye kadar da BursaGaz'ın sahipleriydiler...

Neyse; Recep Altepe döneminde Sayıştay'ın raporuyla BURULAŞ, Aktf Bank'a ve dolayısıyla da Çalık Gruba dava açtı...

Bakın burası çoh ama çohh önemli, aman dikkat!

Son yerel seçimlerden önce Recep Altepe görevden hooop el çektirildi ve yerine İnegöl dolaylarından Alinur Aktaş getirildi...

Sizin de kafanızda ampul yandı mı?

Çalıklar...

Sayıştay...

Dava...

Damat...

Altepe...

Alinur...

Ve, Alinur Aktaş ile birlikte yeniden yapılanan BŞ Belediyesi ve müdürlüklere yeni isimler atandı.

Elbette BURULAŞ'ın da müdürü değişti ve bingo!

Yeni müdür Kürşat Çapar'ın çok geçmeden, Altepe döneminde açılan davayı geri çektiği öğrenildi.

Ayaküstü karşılaştığım arkadaşıma sordum, "tüm bunları Recep Altepe biliyordu da neden Cumhrbaşkanı'na anlatmadı?"

Arkadaşım güldü ve "Dalga mı geçiyorsun, Erdoğan'a ulaşmak ne mümkün. Hem ulaşsa bile Cumhurbaşkanı'nın en yakın dostlarından birinin holdingi hakkında Altepe'ye mi inanır, yoksa kadim dostuna mı?" dedi.

Bir yanda Türkiye'nin en güçlü en muktedir insanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer yanda Recep Atepe...

Recep Altepe'yi belediye başkanı olmadan önce kim tanırdı?

Ya Alinur Aktaş'ı?

Bunlar herşeylerini tek bir kişiye borçlular...

Sadece Altepe ve Aktaş mı?

Sn Erdoğan, yılardır en büyük desteği gördüğü, aynı yağmurda ıslandığı, aynı menzilde ilerlediği(!) kadim dostlarını harcayacak değildi ya...

Tabi bileti kesilen Altepe oldu...

Bu arada, Recep Altepe'ni masum olduğunu düşünmeyin sakın...

Etrafındaki leş kargalarının ona neler yaptırdığını, onların güdümünden kurtulamadığını, yedi sülalesini belediyeye doldurduğunu bütün Bursa biliyor.

Ancak benim anlayamadığım konu; tüm bunlara, göz göre göre ayağının kaydırılmasına rağmen Recep başkan neden çıkıp iki kelime söylemedi, neden hala susuyor, neyden korkuyor, gerçekten de merak ediyorum.

Neden acaba?

Hey gidinin atalarımız hey; ne de güzel de söylemiş, "tencerem dibin kara seninki benden kara" diye...

Zavallı Bursa, bir zamanların yeşil, güzel ama bahtsız şehrim benim...

Düşünüyorum da, son yerel seçimlerde Mustafa Bozbey kazansaymış, ortalık nasıl toz duman olurmuş, düşünebiliyor musunuz?

Ak Partili Altepe döneminde Türkiye'nin en borçlu şehri unvanını elde ederek utancımız olan Bursa BŞ Belediyesi'nde kim bilir başka ne dolaplar döndü?

Adana'da Ankara ve İstanbul'da ortaya çıkan mide bulandırıcı israf ve yolsuzluk haberlerini düşündükçe, Bursa'da olup bitenleri tasavvur edemiyorum!

Arkadaşıma son kez sordum: "Bunlar nasıl Müslüman, alınları nasıl secdeye değiyor, gece uyurken başlarını huzurlu şekilde yastığa koyabiliyorlar mı?"

"Yahu ne Müslümanlığı? Yemişim onların Müslümanlığını. Bunu yapanları merak etme, kuzu gibi uyuyorlardır. Zaten bunu dert etseler bu hırsızlığı yapmazlardı" diye tepki gösterdi soruma...

Şakayla karışık, "Ne o deist mi oldun yoksa? Bu söylemler deistlere özgü" diye son sorumu da yönelttim.

"Yok be ne deisti, benim inancımdan şüphem yok" diye yanıtladı, "Abdestinden şüphesi olan düşünsün!"

Vakti zamanında Recep Altepe'yi çok eleştirmiştim...

Alinur Aktaş'tan da epey umutluydum, ama gelinen noktaya bakıyorum da, "Alinur Aktaş, Recep Altepe'yi aratıyor mu?" yoksa diye sormadan edemiyorum...

Atilla Sağım'ın yazısı: http://www.tele16.com/burulasa-bir-dokunmak-yetti-makale,638.html

Mehmet Ali Yılmaz'ın Yazısı: https://www.yenibursa.com/bursa-daki-calik-olayi-makale,153128.html