İçimizdeki tehlikenin farkında mısınız?

Haberin başlığı aynen şöyle:

"IŞİD'in infazcı yöneticisi Bursa'da yakalandı!"

Ne?

Kim?

"IŞİD'in infazcısı"

Yani, infazcı derken?

Katil, cani, insanları tavuk gibi gırtlaklayan insanlık düşmanı yaratıklardan biri; Bursa'nın İnegöl ilçesinde yakalanmış.

Nasıl yani...

Bi'dakka...

Van minüt...

IŞİD, Sn Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın DEAŞ, bazı kesimler tarafından da DAİŞ olarak tanımlanan, eli kanlı... Yok yok, eli kanlı tanımlaması da yetmiyor, vicdansızlar yığını, insanlıktan çıkmış, beyni yıkanmış organik vahşi robotlardan kurulu, hastalıklı insan görünümlü yığınlardan oluşan örgütün bir mensubu Bursa'da yakalanmış!

Haber şöyle: IŞİD'in üst düzey yöneticilerinden olduğu belirlenen Suriye uyruklu şüpheli yakalandı. Yakalan şüphelinin, IŞİD adına infaz gerçekleştirdiği ve bu kanlı eylemleri sosyal medya üzerinden yayınladığı öğrenildi.

Haber şöyle devam ediyor:

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Suriye'nin Deyrezor kentine bağlı El-Meyadin ve El-Bukemal bölgelerinde IŞİD'in üst düzey yöneticisi olarak görev yapan "Abu Taki Alshamy" kod adlı 50 yaşındaki Y.A.A'nın, İnegöl'de saklandığı bilgisine ulaştı.

Harekete geçen ekipler, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Özel Harekat Şubesi'nin de destekleriyle operasyon düzenledi.

İlçede bir inşaatta gözaltına alınan Y.A.A, sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Bir doğal gaz servisinde çalışan Y.A.A'nın, IŞİD'in daha önce yayınlanan videolarında esirlerin tabancayla infaz edilmesi görüntülerinde yer aldığı öğrenildi.

Başlığa bakar mısınız? "IŞİD infazcısı yakalandı"

İyi de adam bir yere kaçmıyormuş ki yakalansın.

Tam 3 yıldır İnegöl'de yaşıyormuş da kimsenin ruhu bile duymamış.

Mide bulandırıcı...

Ürkütücü...

Korkunç...

Endişe verici...

Bu yaratık nasıl oldu da Bursa'ya, Bursa'nın İnegöl ilçesine geldi, yerleşti ve üstelik bir doğal gaz firmasında iş bulabildi?

Off ki ne of!

Yalnız haber de eksik bir şey var ki, bu benim endişemi de artırdı.

"Abu Taki Alshamy" kod adlı Y.A.A TC vatandaşı mı, Suriyeli mi?

Sonra anlaşıldı ki, Türk değil,

Suriyeliymiş.

Soruşturma genişletilmiş ve 3 kişi daha gözaltına alınmış!

İçimiz rahat etti mi, elbette hayır!

Kafamda hala deli sorular!

Bu yaratığın Türkiye'ye girmesine kim yardımcı oldu?

Nasıl sınırı geçti?

Devlet güvenlik güçleri o sırada ne yapıyordu ve bu adam nasıl bu kadar rahat işe girip normal bir insan gibi yaşamaya başladı?

Evet, emniyet güçleri bu caniyi yakalamış ve enselemiş...

Tekrar anımsatıyorum. Adam kaçak değil, sıradan insanlar gibi normal bir hayata geçmiş, sanki sinek öldürür gibi insan öldüren kendisi değilmiş gibi!

Peki ya başkaları da var mı?

IŞİD'in uyuyan hücreleri de olabilir mi?

Yok diyebilir miyiz?

Bundan nasıl emin olabiliriz?

Suriyeliler arsızca ülkeye doldurulurken, itiraz edenlerin ne kadar haklı oldukları bir kez daha anlaşılmıyor mu?

Gerçek ve mazlum, savaş mağduru mültecilerin arasına bu insanların karışabileceği ve çok dikkatli olunması gerektiği defalarca yazılıp çizildiği halde, nasıl oluyor da caniler aramıza karışabiliyor?

İçimizdeki tehlikenin farkında mısınız?

Bizi yönetenlerin toplumu kimlerle entegre etmeye çalıştıkları, nasıl bir felakete sürükledikleri şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?

Bizim askerimiz Suriye'de şehit olurken...

Bir dakka...

Bir van minüt daha...

Suriye'de yaşamını yitiren Mehmetçiklerimiz gerçekten şehit mi?

İyi de şehitlik kavramı; vatan toprağını savunurken, ecdadını, soyunu sopunu, dinini imanını korur kollarken ölündüğünde olmuyor muydu?

Bizim askerimiz vatan toprağında değil, bir başka ülkenin, üstelik Müslüman olan din kardeşimiz bir ülke askeri tarafından öldürülüyorsa, toprağını, vatanını savunan kim oluyor?

Bizim askerimiz mi, Suriye askeri mi?

Bizim askerimiz şehit sayılıyorsa Suriyeli asker öldüğünde ne oluyor?

Bizim askerimiz Suriye topraklarında hedar edilirken, Suriyeli gençlerin batıda nargile keyfi yapmasının vatandaşın canını sıkması kadar doğal ne olabilir!

Evet, savaş mağduru yaşlı, kadın ve çocuk mültecilere kimsenin lafı yok da...

Aslan gibi(!) Suriyeli gençlerin arasında kaç IŞİD'li olduğunu düşünmeye çalıştıkça ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızı, başımıza nasıl büyük bir bela açıldığını anlatacak kelime bulamıyorum!

Aha buraya yazıyorum. Hiç kimse güvende değil... Hiç kimse...

Ne iktidara muhalif olanlar, ne de iktidar yandaşları, yani Ak Partililer...

İçimize bu dinamiti sokanlar, dinamit sokulurken izleyen, göz yuman ya da destekleyenler, fitil ateşlendiğinde kaçmaya fırsat bulamayacaklar!

Bu arada, aklıma gelmişken değinmeden geçmek istemiyorum...

Gezi olayları yaşandığında, yani 7 yıl önce ne IŞİD biliniyordu ne DAİŞ, ne de DEAŞ...

Bugün gelinen duruma baktığımızda Gezi Olayları'na katılanların nasıl da düşmanlaştırıldığını üzülerek görüyor insan.

Özellikle de Gezi Parkı'nı hiç görmemiş, gezmemiş oradaki ruhu anlamayanların ahkam kesmesi daha da üzücü... Oysa Gezi direnişine katılanların tek bir isteği vardı. Özgür, rahat, çağdaş ve huzurlu bir ülkede, düşüncelerine, kılık kıyafetine karışılmadan yaşamak!

Gezi Parkı'nda direnenler kimseye saldırmadı, kimseyi yaralayıp sakat bırakmadı, kimsenin hayatına kast etmedi.

Elbette mesele 3-5 ağaç değildi...

Esas mesele iktidarın insanların hayatına müdahale etmeye çalışması ve buna karşı gelen, asıl amacı barışçıl olan yüz binlerce direnen insanın tarihi mücadelesi...

Bu insanlara şiddet kullanarak karşılık veren kimdi?

Yaralanan, ölen, sakat kalan kimdi?

Dönemin Başbakanı Erdoğan, Topçu Kışlası yapacaktı ya...

O yüzden kesilmemiş miydi o ağaçlar?

Sahi ne oldu Topçu Kışlası?

Gezi Parkı'nda direnen insanlar darbeci, hükumeti devirmeye kalkmakla, hainlikle suçlandı!

Oysa sonra anlaşıldı ki, esas darbe yapmak isteyen, iktidarın kuyusunu esas kazmaya çalışanlar, aynı menzilde yürüdükleri, alnı secdeye değen badem bıyıklılarmış...

Ve IŞİD...

Gezi Parkı'na katılanları lanetleyenler ne demişti o dönem IŞİD militanları için? "Öfkeden bir araya gelmiş Sünni gençlerdir"

Gerçekten de "öfkeden bir araya gelmiş Sünni gençlerden" oluşan bir grup muydu?

Peki IŞİD ne istiyordu, istediğini elde etmek için ne yaptı?

Kan, gözyaşı, acı ve ıstırap dışında... On binlerce insanı katletti...

Gezi Olayları'na katıldıkları ya da sözüm ona liderlik ettikleri gerekçesiyle aylarca, yıllarca hapiste yattı insanlar...

"Osman Kavala nihayet beraat etti, bi yere kaçmayacak, yeri ve yurdu belli... Gider istediğin zaman, canın sıkılınca tutuklarsın(!)"

diye yazmıştım ki, yine kendimizi dünyaya güldürdüğümüz bir karar çıktı ve Osman Kavala daha dışarı çıkmadan yeniden tutuklandığı haberi geldi. Üstelik bu sefer 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin..

Şaka değil, gerekçe tam da böyle...

O zaman aklıma gelen şu soruyu sorayım: Geziciler mi daha tehlikeli IŞİD mi?

Geziciler içeride, e bir kaç IŞİD militanı da yakalandı...

IŞİD'in eli kanlı canileri ise aramızda dolaştı ve belkide hala aramızda yaşıyor olabilir...

Yakala yakalayabilirsen...

Allah sonumuzu hayretsin, diyecem ama biliyorum ki, Rabbim bu işe karışmıyor...

Evreni yaradan kudretin verdiği aklı kullanamayanlar önce çürümeye sonra da yok olmaya mahkumdurlar!

YAZININ VİDEOSNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN: https://youtu.be/n64pAjTCtHU