Ancak bu mübarek ayda dahi cimrilikten kaçınamayanlar, paylaşımın manevi güzelliğinden mahrum kalabiliyor. Uzmanlar ve din âlimleri, Ramazan’ın yalnızca oruç tutmakla değil, aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine el uzatarak daha anlamlı hale geldiğini belirtiyor.
KAZANÇLARINIZ KENDİNİZE AİT DEĞİL
İslam dininde yardımlaşma ve paylaşmanın önemi büyüktür. Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ramazan ayında cömertliği artırmayı tavsiye etmiş ve “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” buyurarak paylaşımın ne denli önemli olduğunu, kazançlarınızın kendinize ait olmadığını vurgu yapmıştır.
KÜÇÜK DOKUNUŞLAR
Ramazan’ın yalnızca maddi yardımlarla sınırlı olmadığını belirten uzmanlar, manevi destek ve küçük iyiliklerin de bu ayın ruhuna uygun olduğunu ifade ediyor. Cömertlik ve paylaşma bilincini geliştirmek için mükemmel bir fırsat sunduğunu dile getiren din insanları, zekât ve fitrenin yanı sıra gönüllü yardımların da önemli olduğunu hatırlatıyor.
MAKARNAYLA OLMAZ
Yapılacak olan yardım ve ikramların, sofrasında ayda bir kere bile et olmayan insanların yüzünü güldürecek şekilde adım atılması, en mükellef gıdaların paylaşılıp, makarna paketleriyle utanca imza atılmaması öneriliyor.
ÇAY 15, SİMİT 20
Zekat ve fitre konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığı gözetilerek hareket edilmesini tavsiye ediyorlar. Simidin 20, çayın 15 TL olduğu günümüzde, dar gelirlilere, garibanlara Diyanet’in belirlediği komik fitre rakamlarıyla avunulmamasına önem gösterilmesi isteniyor.
PAYLAŞIM HAREKETİ
Uzmanlar, kutlu ayın ruhuna uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, herkesin elinden geldiğince paylaşımda bulunmasının büyük önem taşıdığını belirtiyor. Paylaşmak, yalnızca maddi bir eylem değil, aynı zamanda manevi bir kazancın kapısını aralıyor. Bu Ramazan’ı fırsat bilip, bundan sonra cimrilik ve kibirden uzak şekilde hayat sürebilmek için en yakınlarımızdan, akraba ve komşularımızdan başlayarak paylaşım hareketi başlatılabilir.
