Yeni eğitim öğretim yılı sancılı başladı. Anne babalar hayat pahalılığından dolayı çocuklarının okul giderlerini karşılayamaz hale geldi. Seçimin ardından başlayan zamların aileleri perişan ettiğini dile getiren Saadet Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Fehmi Narin, Şehreküstü Meydanı’nda açtıkları “Eylül hüznü” temalı pankart önünde iktidarın yanlış politikalarını eleştirdi. Sendikaların hükümetin eğitim komisyonu gibi hareket ettiğine işaret etti,   Necip Fazıl Kısakürek’in Destan şiirinden örnekler verdi. Basın toplantısında Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca da hazır bulundu. 

İşte Fehmi Narin’in yeni eğitim öğretimle ilgili yaptığı açıklamadan öne çıkanlar:

“2023-2024 Eğitim Öğretim yılına çocuklarımız bugün başlamış bulunmaktadır.  Anne baba ve çocuklar okula başlamanın sevincini yaşayacağına adeta eylül hüznünü yaşamaktadır. Hükümet, sorunlu anlayışından kaynaklı yanlış politikalarının faturasını çocuklarımıza kesmiştir.  Bu anlayış,  anne babaların omuzlarında taşınamayacak bir yüke dönüşmüştür.

İktidar, her aileye 5 çocuk tavsiye ederken gelir dağılımında doymaz azınlık dışında milletin payına 5 kuruş ayırmamıştır. Allah’ın on pulunu bekleyedursun on kul, bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul anlayışıyla kurt taksimi yapmıştır.

KIYAFET MASRAFLARI 10 BİN TL’Yİ AŞTI

Demokrat Parti karıştı, kürsüye yürüdü! Demokrat Parti karıştı, kürsüye yürüdü!

Bugün üç çocuğu okul çağında olan bir ailenin, çocuklarının okula başlama masrafı 15 bin, aylık servis masrafı 5 bin, aylık yemek masrafı ise 3 bin liranın üzerindedir. 11.402 lira aylık asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin, okul çağındaki üç çocuğu için aylık servis, yemek, kıyafet ve kırtasiye masrafları 10 bin lirayı aşmaktadır. Aile, neredeyse aylık gelirinin tamamını servise, okul kıyafetine, kırtasiyeye ve bir tost ayrana harcamaktadır.

Ev kirası; elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları; giyim, ulaşım, pazar ve market masrafları 15 bin liranın altında olamazken, okul masrafları da eklenince asgari 25 bin liraya sadece hayatta kalabilen 5 kişilik bir aileye reva görülen kurt taksimini reddediyoruz.

Sağlıklı nesillerin yetişmesi için eğitim öğretim sürecindeki bir çocuğun, yeterli ve sağlıklı beslenmesi ön şart değil midir? İçinde bulunduğunuz Hükümetinize ‘’Böyle taksim olmaz, bu insafsızlıktır! Vicdansızlıktır! Anne babaları aşağılamaktır! Çocukları açlığa mahkum etmektir!’’ diyemediniz mi?

Evladına 20 lira harçlık veremeyecek babanın ıstırabını hissetmeyip öğretmene giydireceğiniz hediye önlük, ne çocukların açlığını ne de anne babanın ıstırabını bastırmaya yetmeyecektir.

SENDİKALAR İKTİDARIN EĞİTİM KOMİSYONU GİBİ

Kamu Görevlileri Hakem Heyetini “Noter” olarak nitelendiren sendika  yetkililerine de şunu soruyoruz:

Peki, sizin varlık sebebiniz nedir? Milletin hukukunu savunmak mı, yoksa iktidar partisinin eğitim komisyonuymuş gibi hareket etmek midir? Bütün kaybetme korkularınızı yenip, sadece Allah için iktidara, “Bu yaptığınız zulümdür insanlığa sığmaz” diyemediniz mi?

ÇAY SİMİT HESABI

Yeni anayasadan bahsediyorsunuz. Yeni anayasayla bugün yapamadığınız neyi yapmayı hedefliyorsunuz? Mesela,  insanlarımızın aç ve yoksul bırakılması mevcut anayasanın hangi hükmü gereğidir? Gelir dağılımında adaleti sağlamak istediniz de anayasada bununla ilgili bir hüküm mü bulamadınız? Geçmişte millet için yaptığınız çay simit hesabını basit bir matematik işlem olarak gördünüz de kendiniz ve yandaşlarınız için çok bilinmeyenli denklemler aşamasına bundan mı geçtiniz?

KİRALAR, FATURALAR VE EV OKUL MASRAFLARI

Eğer ülkemizde yokluk varsa, yokluğu, varlık varsa, varlığı paylaşalım! Herkes payına düşeni alsın, razıyız. İtirazımız olmaz. Ama bir tarafta sermaye transferleri yapılırken diğer tarafta çocuklarımız açlığa ve sefalete mahkum edilmişse, buna itirazımız var! Bir tarafta zevk ve sefa içerisinde bir hayat, diğer tarafta kiralardan, faturalardan, ev ve okul masraflarından bunalmış bir halk varsa, buna itirazımız var! Bir tarafta konforundan taviz vermeyen azgın doymazlar, diğer tarafta çocuğuna harçlık veremeyen babalar varsa buna itirazımız var!

Ülkemizde yeni anayasadan önce, iktidarın kurduğu ilişki ağı üzerinden zulüm üreten değil kuralları herkese eşit uygulayan, yoksuldan alıp zengine veren değil paylaşımda adil olan yeni bir anlayışa ihtiyacımız var diyoruz”

Editör: Bilal Kayaaltı