Kimyasalların insan vücuduna verdiği zararlar yine gündeme geldi.Meyve ve sebzelerin yıkanmdan tüketilmemesi sağlık açısından önemine vurgu yapıldı.
Tarımsal üretimde meyve, sebzeleri mikroorganizmalar ve haşerelerden korumak için pestisit denilen çeşitli tarım ilaçları kullanılıyor. Pestisit kullanımında yasal bir sınır bulunsa da gıdalarla birlikte bu kimyasalları da çok fazla tüketmek çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım ile İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Gıda Mühendisi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Olum konuya dair önemli uyarılarda bulundu.
KOLON VE PROSTAT TEHLİKESİ
Doç. Dr. Basım, “Pestisitler, tarım ürünlerinin güvenliğini sağlayabilmek, haşereler tarafından istila edilmesini önlemek için kullanılmak zorunda. Fakat dozunda ve uygun kullanım şart” dedi ve şöyle devam etti: “Bunların sağlıksız kullanımları veya temizlenmeden tüketilmesi pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor. Parkinson, çeşitli kanser hastalıkları, özellikle meme, prostat, kolon kanseri gibi beslenmeyle direkt ilişki olan kanser türleri, unutkanlık, erken yaşlanma, toksik etkilere bağlı gıda zehirlenmeleri ve anne karnındaki bebeğe kadar geçen genetik hastalıklara neden olabiliyor.”
SUDA BEKLETİN
Meyve ve sebze yıkarken sirke kullanımının yeterli olmadığını belirten Doç. Dr. Pelin Basım, “Halkımız arasında sirkeli suyun bu pestisitleri tamamen temizleyeceği ya da deterjanlarla bu pestisitlerin temizlenebileceği yönünde yanlış bir inanış var. En iyi temizleme aracı karbonat. Karbonatlı suda bekletmek pestisitleri büyük oranda yok eder. Gıdaları 15-30 dakika arası karbonatlı suda bekletmelerini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı. Basım, meyve ve sebzelerin güvenilir yerlerden alınması, bol suyla yıkanması ve soyarak tüketilmesi gerektiğini de ekledi.
ZEHİRLENME BELİRTİLERİ NELER?
Yüksek doz pestisitle enfekte olmuş sebze ve meyvelerin tüketilmesinin zehirlenmelere yol açabildiğini belirten Basım, şöyle konuştu: “Tipik turist diyaresini (yolcu ishali) andıran bulantı, yüksek ateş, kusma, ishal gibi akut semptomlar görülüyor. Acil servisler oldukça deneyimli ve tüketilen gıdaları sorguladıkları zaman pestisit zehirlenmeleri ortaya çıkıyor. Akut zehirlenmelerden ziyade kronik olarak yüksek doz pestisite maruz kalmak önü alınamaz ve tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yol açabiliyor. Özellikle kanser geçmişi olan ve kronik hastalığı olan bireylerde bu pestisitlere uzun süre maruz kalmak kesinlikle hastalıkları tetikleyebiliyor. DNA’daki kırıklara sebep olduğu gibi gen mutasyonu ve bağışıklık sistemimizi onaran hücrelerin yok olmasıyla sonuçlanan hastalıklar zincirini ortaya çıkarabiliyor.”
HANGİ ÜRÜNLERDE VAR?
Dr. Öğr. Üyesi Emine Olum da pestisitle ilgili önemli bilgiler verdi. Son aylarda ihraç edilen limonların Türkiye’ye geri gönderildiğinin hatırlatılması üzerine Olum, Türkiye’deki mevzuatların Avrupa Birliği (AB) ile aynı olduğunu ancak bazı çiftçilerin ekonomik kaygılardan dolayı verimi artırmak için olması gerekenden fazla pestisit kullandığını söyledi.
Çiftçilerin kimyasal tarım ilaçlarını kullanırken doz aşımına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Olum, en çok pestisit bulunan meyve, sebzelerin çilek, şeftali, ananas, üzüm, nektari, elma, armut ve ıspanak olduğunu belirtti.