MHP Grubunda Türkiye’nin gündemini değiştiren çıkışlarda bulunan Devlet Bahçeli, terörün bitirilmesi için hem DEM Parti’ye hem de Abdullah Öcalan’a çağrı yaptı. Tecridin kaldırılması suretiyle TBMM'de konuşmasını önerdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Teröristbaşı Meclis’e gelsin DEM grubunda silah bırakıldığını ilan etsin.” dedi. Teröristbaşı Öcalan’a örgütünün tamamen bittiğini ve lağvedildiğini açıklama çağrısı yapan MHP lideri, “Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne Edirne... Adres İmralı’dan DEM’e uzansın, terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.” diye konuştu.
Bahçeli, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin mesajlar verdi. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği sırada “Her türlü hizmete hazırım.” dediğini anımsatan Devlet Bahçeli, “Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.” dedi.
“Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.” diyen MHP lideri, şöyle devam etti: "Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın."
Yenidoğan Çetesi ile ilgili Sağlık Bakanı'nı istifaya çağıranları hedef alan Bahçeli, "Sağlık Bakanımızın istifasını isteyenlerin bebeklerin hakkını savunmak ve insan hayatına sahip çıkmak gibi bir niyetleri yoktur" dedi.
Bahçeli'nin öne çıkan açıklamaları şöyle;
"Türkiye'nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim yeter ki sırt sırta verelim. Bunlardan biri Türkiye ekonomisi şiddetli fırtınayı atlatmıştır. 'Battık' diyenlerin yüzünü kızartmış hepsine mahcubiyet yaşatmıştır. Artık Türk ve Türkiye yüzyılı yürüyüşüne hız verme zamanıdır. Türkiye ekonomisi sürekli ilerleme ve gelişme halindedir.
Dünyada sular durulmazken Türkiye'nin akılcı politikalarla öne çıkması ekonomik istikrarın müjdesi olmuştur. Enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan bir başka bir olumsuzluktur. Küresel ve bölgesel gerilimlere rağmen Türkiye ekonomisi sürekli ilerleme ve gelişme halindedir. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmekte ve desteğimiz tamdır. Enflasyonun tek hanelere ineceğine inancım tamdır.
Bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı kabinemizin yanındayız, ekonomi yönetimine güveniyoruz. Doğru yolda olduklarını, doğru politikalar ile Türkiye yoluna konulan takozları teker teker kaldırdıklarını görüyoruz. Kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolara çıkarmayı başaracağız.
Narin, Sıla, İkbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırılara maruz kalmış ve hepimizin yüreklerini kavurarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Tüyleri diken diken eden caniliklerin sırayla kurbanı olmuşlardır. Milletimizin içinden barbarların çıkması çelişki gibi algılansa da böylesi defolar böylesi sapıklar her toplumun ortak sancısı ortak şikayetidir.
Yenidoğan bebekleri 8 bin lira SGK'dan para alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan, insanın aklına getiremeyeceği, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar insanlığın yüz karasıdır. Bunlar tıbbi artık ve kana susamış çete güruhudur. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek olan hangi ceza yürekleri soğutabilir, hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir. Bu olaylar geçiştirilecek bir konu değildir. Bu canilerin en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz.
'SAĞLIK BAKANIMIZ GÖREVİNİ LAYIKIYLA YAPMIŞTIR'
26 Nisan 2024 tarihinde bebek ticareti yapan çeteye operasyon yapılmıştır. 10 özel hastanenin ruhsatları iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı da olaya zamanında müdahale etmiştir. Peki Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir. Sağlık Bakanımızın istifasını isteyenlerin bebeklerin hakkını savunmak ve insan hayatına sahip çıkmak gibi bir bir niyetleri yoktur. Sağlık Bakanımız görevini layıkıyla yapmıştır.
İSRAİL'İN GAZZE VE LÜBNAN'A SALDIRILARI
Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz. İsrail Yahya Simvar'ı da katletti. İsrail vandallığı aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 87 kişiyi öldürdü. Yine bedel ödeyen masum sivil halktan başkası değildir. Cumhurbaşkanımızın masumlara kapımızın açık olduğunu ifade etmesi takdir edilecek yaklaşımdır. Türk Türk'e candır, yuvadır, sonuna kadar emanettir. Türk milleti hem bekleyen hem beklenen hem de belaları def eden kudret timsalidir."
TÜRKİYE'NİN SORUNU KÜRTLER DEĞİL
DEM'e uzattığım el günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklamış olsam da birileri yine rahat durmuyor. Yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağa üzere gündeme gelmiştir.
Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, terör örgütüdür. Yeni çözüm sürecine değil ortak akla ihtiyaç var. Terör başka siyaset başkadır. İkisi arasında kalın bir çizgi çizilmeden, duvar örülmeden refah ve güvenlik mertebesine ulaşmak güçtür. Terörün silahsız çözülmesi gibi bir durum imkansızdır.
Terör örgütünün inancını değiştirmesi çabası başkadır. Hiçbir taviz ve geri adım terör örgütünü durdurmayacaktır. Türkiye teröristle müzakereye asla izin vermeyecektir. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik bir temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.
Terör eylemlerine ön şartsız son verilmesi, teröristlerin silahlarını bırakıp Türk adaletine teslim olması tek çıkış noktasıdır.
Terörist başının tecridi kaldırılsın talebi geliyor. Tecridi kaldırılsın ve çıksın TBMM'de grup toplantısında konuşsun ve terörü bitirdiğini açıkça ilan etsin. Ve bu terör ülke gündeminden tamamen çıksın.
'TBMM'YE GELSİN, SİLAH BIRAKTIĞINI İLAN ETSİN'
Türkiye'ye getirilirken he türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini ilan etsin. Bu çağrımı anlamayanlar, saptırmaya çalışanlar oldu. Gelsin TBMM'de DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin, terörün tamamen bittiğini örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Her adımı atmaya kararlı, inançlıyız. Yeni yüzyıl yeni hayat temelinde bagajları boşaltalım ve milli hedefleri birlikte yakalayalım."