Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda açıklamalarda bulundu.
14-28 Mayıs seçimlerinde Anadolu irfanının galip gelmesinin milletin tarihine yeni bir utanç lekesi bulaştırılmasının önüne geçtiğini aktaran Erdoğan, “Şunu da ifade etmek durumundayım, eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye'de barış ortamı kök saldıkça inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin sayısı da zamanla artacaktır. Şimdi CHP'nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP'nin Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır” şeklinde konuştu.
Yıllarca şahsına diktatör iftirası atıldığını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Sadece bize değil Türk demokrasisine de gölge düşürmek istediler. Hatta ülke ülke dolaşarak Türkiye'yi yabancılara şikayet ettiler. Bize müftahan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem, diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz.“
Sednaya Hapishanesi
Muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenlerin hem seçimlerde hem de insanlık sınavında kaybettiklerini söyleyen Erdoğan, “Hepimizi derinden sarsan, herhalde bugünlerde televizyonlarda izlediniz, Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine baktığımızda nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğü bugün çok daha iyi anlaşılıyor” dedi.
Belgenin kabulünün sadece İsrail'in hukuk tanımazlığına değil, Balkanlar'daki soydaşların zorunlu göçlere tabi tutulmasına, baskı ve asimilasyon politikalarına maruz bırakılmasına da mani olamadığını söyleyen Erdoğan, "800 bin insanın hayatını kaybettiği Ruanda soykırımına kadar farklı bölgelerde çok ağır insan hakları ihlallerine şahitlik ettik. Hocalı'da kardeşlerimiz can verirken, Irak ve Afganistan işgal edilirken, Ebu Gureyb'de insanlar işkenceden geçirilirken aynen bugün olduğu gibi komşumuz Suriye'de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken, hasılı beyanname göz göre göre ayaklar altına alınırken lafa gelince 'insan hakları' ve 'demokrasi' havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı. Aynı çifte standartla ülkemizle ilgili hususlarda defalarca biz de karşılaştık. Bölücü örgütün terör eylemlerinde çoğu sivil binlerce vatan evladını şehit verdik. Sırf bölücü teröre boyun eğmediği için işkence ile katledilen nice insanımız oldu. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi 252 insanımız FETÖ'cü hainler tarafından kalleşçe, alçakça şehit edildi. Ama tüm bu süreçlerde eleştiri okları ülkemize yönelirken, masumları katleden caniler Batılı ülkeler tarafından kollandı, baş tacı yapıldı” ifadelerini kullandı.