Hayat pahalılığı dar gelirli sayısını hızla arttırıyor, maaşlarıyla ayın sonunu getiremeyen emekli ve işçiler kredi kartıyla alışveriş yapmak zorunda kalınca bankalara borçlanıyor. Pazar tezgahlarının altına atılan ürünleri almak için havanın kararmasını bekleyenler yürekleri yakıyor. Yaşanan ekonomik sıkıntıya dikkat çeken CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa’da bir markete giderek Ramazan ayında vatandaşlar tarafından sıklıkla tercih edilen un, şeker, çay, peynir, makarna, bakliyat, tavuk, kıyma, zeytin, gibi temel gıdalara gelen fiyat artışına bir kez daha hatırlattı.
Alışveriş sırasında market içinde Öztürk’le konuşan bir vatandaş, “Bizim ne yaşadığımızı anlatamazsınız, çok zor. Kirası, doğal gazı, elektriği, suyu var. Bir de işten çıktıysa eşin, vay haline. Üç tane de çocuğum var. Nasıl ısınacağız? Bizi bırakın, bir de ufak çocuklarımız oluyor, hastalık durumları oluyor. Eczaneye gidiyoruz, kimliği bırakıyoruz. Bunları hep düşünmek gerekiyor. İnsanlar artık fazlasıyla sinirli olmaya başladı. Bunlar yokluktan yaşanıyor” diye dert yandı.
"MAAŞLAR RAMAZAN SOFRASI KURMAYA YETMİYOR"
Marketteki alışverişin ardından ANKA muhabirleri Zehra Değirmenci - Sibel Kahraman'a konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, “Ramazan öncesi erzak paketleri tam olarak çıkmadan, fiyatlara yansımadan gençlerle beraber bir Ramazan alışverişi yaptık. 1 kilo et, 1,5 kilo tavuk, hurma, zeytin, peynir, tahin-pekmez, yumurta, bakliyat, tereyağı, sıvıyağ, 5’er kilo un ve şeker, çay, kahve, Ramazan’ın olmazsa olmazı güllaç aldık. Pastırmanın kilosunun bin 700 lira olduğunu görünce geri bıraktık. 5 bin 275 liralık bir alışveriş yaptık. 5 bin 275 lira ne demek sayın Maliye Bakanı? Emeklinin maaşının üçte birinden daha fazlası demek. Aldığımız ürünlerle bir hafta iki kişilik bir ailenin bununla Ramazan’ı geçirmesi mümkün değil. Un ve şeker belki bir ay yetebilir ama birçoğu belki bir hafta bile yetmeyecek bir alışveriş. ‘Aile Yılı’ ilan ettiğiniz 2025 yılında iki kişilik bir emekli ailesinin 5 bin 275 lirası gerçek manada bir Ramazan sofrası kurmasına yetmiyor.
“ HSAP HİÇ TUTMUYOR”
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon rakamını iki gün önce yükseltti, yüzde 28’e getirdi. Siz yüzde 21’e göre memura zam yaptınız. Yüzde 11,5 altı aylık zam yaptınız. Emekliye yüzde 15,75 zam yaptınız. İşçiye bir yıllık yüzde 30 zam yaptınız. Hesap hiç tutmuyor. Nedense hesap hep işçinin, emekçinin, emeklinin aleyhine ilerliyor. O yüzden siz bu işi üç ayda bir yapmaya başlayın ki hesap hatalarınızın faturasını bu millet ödemesin. Ramazan’da vatandaşımızın sofrasının eksik olacağı bugün yaptığımız alışverişten çok net belli. Sayın bakanı market, pazara davet ediyoruz. Lütfen gel, bu fiyatlara bak, gıda enflasyonuna göre üç ayda bir işçinin, emeklinin, memurun maaşlarını hesaplayıp ver. Emekli sizden ikramiye bekliyor. İkramiyenin en azından o gün yaptığınız maaş oranıyla bugüne endekslenmesi lazım. Görünen o ki 10 bin liradan az bir ikramiye emekliyi mutlu etmeyecek. Bayram ikramiyesini 10 bin lira yapın ki sofra en azından bir nebze rahatlasın diyoruz sayın Sosyal Güvenlik Bakanı’na. Maliye Bakanı, siz de buna izin verin. Kimse sizden izin almadan zam yapamıyor.
“KASADA BIRAKIYORLAR”
İçerde de birçok vatandaşımızla konuştuk. Birçok insan raflara bakıyor, elini rafa götürüyor, kasaya geldiğinde fiyatına bakıp geri bırakıyor. Bunu görmek için lütfen markete, pazara inin. Vatandaşın yanan alevli fiyatlarını, cebini ve sofrasını nasıl zor oluşturduğunu görün diye size sesleniyoruz. Normal bir marketteyiz. Sağlıklı gıda anlamından güvenilir olduğuna inandığımız, üç harfli olmayan bir marketteyiz. Ama burada da Ramazan zamları öncesinde fiyatlar o noktalarda. Ona rağmen 5 bin 275 lira. İki hafta sonra yine bu fiyatları kontrol edeceğiz. Göreceğiz ki en az yüzde 10 fiyat artışı bu sepete de yansıyacak.”