Bursa Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin, görevi kötüye kullanma ve anayasayı ihlal suçu işleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleriyle avukatların, siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı açıklamada Evke şunları söyledi:

“Bilindiği üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘hak ihlali’ ve ‘tahliye’ kararına uyulmamasına ve imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.

Vatandaş ayın sonunu getiremiyor! Vatandaş ayın sonunu getiremiyor!

“YARGILAMA USULLERİ BELLİ”

Anayasanın 153. maddesi gereği AYM kararları kesindir, yasama, yürütme, yargı organlarını bağlar ve uyulması zorunludur. Anayasa’nın 6. maddesi gereği hiçbir organ anayasadan kaynaklanmayan bir devlet yetkisi kullanamaz. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 50. maddesinde belirtildiği üzere, hak ihlali neticesinde yapılacak olan, kararı veren mahkemece Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermektir.

“KAMU DÜZENİ ALT ÜST OLUR”

Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmesi, kararda ve ilk derece mahkemesine gönderdiği yazıda da belirtildiği gibi, Yargıtay’ın değil İstanbul 13. ACM’nin zorunlu görevidir. AYM kararlarını değerlendirmek, uyulup uyulmamasına karar vermek, AYM’nin görev sınırlarını belirlemek, Yargıtay’a verilmiş anayasal bir yetki değildir. Hukuk düzenimizde ilk derece mahkemelerinin Yargıtay kararlarına ‘yetkilerini aştıkları gerekçesi’ ile uymama yetkileri olmadığı gibi Yargıtay’ın da Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Aksi durumun kabulü, her mahkemenin ve hatta her bir bireyin yargı kararlarına uyulup uyulmaması hususunda çok geniş bir takdir alanı kazanacakları anlamına gelir ki bu durum kamu düzenini altüst eden ve hukuk devleti olmayan bir devletin bizzat oluşması demektir.

“ZARAR VERİLDİ”

Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından AYM ihlal kararında belirtildiği gibi dosyayı ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi için Anayasal zorunluluk gereği İstanbul 13. ACM’ne göndermek yerine, kararın uygulanmamasına karar vermesi ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, sonuç olarak Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması neticesinde, Anayasanın hukuk devleti ilkesine doğrudan bir ihlalle telafisi imkansız bir zarar verilmiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa’dan kaynaklanmayan bir yetkiyi kendi kendine yaratıp, üstelik 13. ACM’nin yerine geçerek Anayasayı eylemli olarak ilga etmiş, yetki ve görev gaspında bulunarak, aslında “yok hükmünde” bir kararla Anayasayı ihlal suçunu işlemiştir.

“DİSİPLİN SUÇU İŞLENDİ”

Yine Yargıtay 3. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri, görevlerinin gerektirdiği şekilde hak temelli bir yargı pratiği ile anayasal hüküm kapsamında bağlayıcılığı tartışmasız olan ihlal kararının gereğini yerine getirmekten imtina etmeleri nedeniyle Disiplin suçunu işledikleri de açıktır.

Bu nedenle, 3. daire başkan ve üyeleri hakkında Yargıtay Kanunu’nun 19. maddesi gereğince disiplin soruşturmasının başlatılması, eylemin ağırlığı gözetilerek görevden el çektirmeye davet işleminin uygulanması ve cezalandırılmaları talebiyle Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı’na baromuz tarafından başvuruda da bulunulmuştur.

Tüm bu sebeplerle görevi kötüye kullanma ve anayasayı ihlal suçu işleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında başkanlığımızca basın açıklamamızın akabinde suç duyurusunda bulunulacaktır.”

Editör: Bilal Kayaaltı