Bu memlekette  uzun yıllar Kurban Bayramlarında krizler yaşandı.

Elin adamı doğanları doyduğu topraklarda barındırma derdindeyken; bizdeki sorun, dert kurbanın derisi ve gerisi idi!

Kestiği kurbanın derisini, sakatatını, Türk Hava Kurumu’na vermek istemeyenler, gözaltına alındı, cezalar kesildi, hapse girenler oldu.

Bu uğurda direnenler çok çileler çekti. Kesim karşılığı deri topladılar; evlerinin balkonlarında, bodrumlarında sakladılar o hayvanını postunu.

Devlet, deri toplama yetkisini 1925’te Tayyare Cemiyeti adıyla kurulan Türk Hava Kurumu’na vermiş. Başka kişilere, kurumlara, filancalara deri verenler için 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası uygun görülmüştü.

Oğuzhan Asiltürk’ün İçişiler Bakanı olarak 1975’te vatandaşın lehinde adım atması bile fayda getirmedi.

Darbeci, katil Kenan Evren, 1981’de işi daha da sıkılaştırdı, halkın ensesinde boza pişirdi.

Özal, Demirel ve Çiller, deri yasağını gevşettiği dönemde, ordunun içindeki generaller sara nöbetine tutuldu!

Bu süre içinde inanmışların verdiği vergilerle maaş alan asker (memur) olan generallerin çatık kaşlarına ‘hadi oradan diyerek’ Kurban Bayramlarında deri topladılar.

THK’nın deri toplama araçlarından, depolarından derileri geri alanları bilirim.

Aradan seneler geçti, AK Parti iktidara geldikten 11 yıl sonra 2013’deki Demokratikleşme Paketi’ne konan bir maddeyle THK’nın kurban derisi, sakatat, fitre ve zekat toplama tekeli tarihe karıştı.

Tayyare projeleri yerine milletin derisiyle kafayı bozan THK’nın şimdilerde ismi anılmıyor.

Artık havacılıkta atılan büyük adımları, derisiz de olabildiğini görüyoruz.

Günümüzde uğrunda çileler çekilen küçükbaş hayvanların derileri çöpe atılıyor, nedense para etmiyor.

Şimdi ise başka bir süreçten geçiyoruz.

Marshall Boya A.Ş’de, Al Jazeera’nin Türkiye’de yöneticiliğini ve Anadolu Ajansı’nın Uluslararası Operasyonlar Direktörü olarak görev yapan, Vahit Kirişçi’nin beceremediği Tarım ve Orman Bakanlık görevine getirilen İbrahim Yumaklı, Brezilya, Uruguay ve Arjantin’den ithal hayvan getirterek piyasayı dengeleyeceğini sanıyor.

Ülkemizde hayvancılık yapanlar girdi maliyetlerinden şikayet ederken sesleri kısılmasına rağmen,

Konya büyüklüğündeki Hollanda hayvancılık ihracatında ABD’ye kafa tutarken,  basit ama liyakatli dokunuşları akıl edemeyen Yumaklı, üreticiyi iflasın eşiğine getirmeyi başaran bakanlar kürsünde yerini aldı.

Yıllardır deri cayırtısının yapıldığı ülkede postlar çöpe atılmaya başlandı, şimdi sıra hayvancılığa geldi.

Komşumuz Bulgaristan’da, yetiştirdiği hayvanın yiyeceği ürünü tarlasında ekip-biçen üretici düşük maliyetlerle yüzü gülerken, “bir Türk dünyaya bedeldir” sloganı atanlar deve kuşu tiyatrosundan bir türlü çıkamaması ne kadar üzücü.